Demokratlar borsaya yarıyor

Amerikan Başkanlık seçimleri geride kaldı. Barack Obama’nın zaferi Tokyo’dan Nairobi’ye bütün dünyada bahar havası yaşattı, borsalar coştu.

Haberin Devamı

Demokrat adayın önde gittiği dönemlerde ilk gün değer kaybeden Dow Jones Endeksi bile 4 Ekim Salı gününü yüzde 3’ün üzerinde artışla kapattı.

Şimdi ise Obama döneminin borsaya neler getireceğine gözler çevrilmiş durumda… Birkaç hafta öncesinde 8000 düzeyine inen, son günlerde 9600’e kadar yükselen Dow Jones’un nasıl seyir edeceği merak ediliyor.

Bunun yanıtını kesin olarak vermek zor. Piyasalar kısa vadede önemli konuları satın alıp, ardından kar satışı yaparlar. Ancak, orta ve uzun vadede yeni başkanın etkisi mutlaka görülür. Bunun boyutunu da geçmişteki hareketlerden anlamak, o doğrultuda bir tahmin yapmak mümkün.

Yeni başkan borsaya ne getirir?

1948-2007 arasında yapılan bir başka değerlendirmede ise 4 yıllık dönemde borsanın nasıl perfo/images/100/0x0/55ea2f95f018fbb8f87047e9rmans gösterdiği ortaya konuluyor. Buna göre, Demokratlar’ın ilk yılında borsa ortalama yüzde 15.7 prim yapıyor. Cumhuriyetçi Parti’de ise ilk yıl performansı yüzde 1.9 düzeyinde…

Haberin Devamı

Sonraki yıllarda Cumhuriyetçiler arayı kapatsa bile, Demokratlar’ın borsaya etkisi daha olumlu oluyor. Çünkü, 1948-2007 arasında borsa yüzde 13.1 yıllık ortalama yükseliş göstermiş. Demokratlar’da bu oran yüzde 15.4, Cumhuriyetçiler döneminde ise yüzde 11.4 olmuş.

Borsa açısından göründüğü kadar mesaj şöyle… Demokratlar’ın ilk etkisi olumsuz, sonradan olumlu oluyor. Bakalım bu kez nasıl devam edeceğiz.

BEREKET BULUTLARI  TÜRKİYE’Yİ TERK EDİYOR MU?

Buhar makinesi 18. yüzyılda bulundu, Sanayi Devrimi önce İngiltere, ardından da bütün Avrupa’yı etkisi altına aldı. Bursa Sanayi ve Ticaret Odası (BTSO) Başkanı Celal Sönmez’e göre, buhar makinesinin icadıyla birlikte ‘bereket yağmuru’ İngiltere’ye yağmaya başladı. Yağmur yavaş yavaş Doğu’ya’ya kaydı, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya derken, 1970’lerde Türkiye’ye ulaştı.

Sönmez’e göre, 1970-2000 yılları arasında Türkiye ‘bereket yağmurundan’ nasibini aldı. Sönmez, ‘Şimdi bulutlar Doğu’ya doğru kayıyor. Benim onlarla başa çıkmam mümkün değil. Bugünün Türkiyesi’nde işçiye 200 dolar ödeyemem, bunu talep dahi edemem’ diyor.

Haberin Devamı

Üretim yüzde 40 daraldı

‘Bereket bulutunun’ terk ettiği Bursa’da krizin etkileri daha fazla hissediliyor.
BTSO’nun verilerine göre, son 3 ayda yüzde 35-40 oranında kapasite daralması oldu. En büyük darbe ise tekstil ve otomobilde kendini gösteriyor.  O nedenle morali bir hayli bozuk olan Celal Sönmez, manzarayı şöyle ortaya koyuyor:
 -Tekstil şu anda perişan. Gelişmiş bir sektör olduğu için gladyatörlerin önüne atılan ilk sektör tekstil oldu.

- Şu anda dünya çapında rekabet edebilecek şekilde farklılaşmış şirketler öne çıkıyor. Onlar kolay atlatacaklar gibi görünüyor. Giyim, Uzakdoğu ile rekabet edemiyor.

-Ev tekstilinde işler iyi gidiyor. Ancak,  onların giyimden ders alması lazım. Giyimin başına gelenler, onların da başına gelebilir.

Haberin Devamı

-Son gelişmelerden iplik sektörü çok etkilendi. Onların hali perişan…

Giyim ve iplik perişan mı?

-Bursa’da polyester ipliğin yüzde 70’i üretiliyordu. Sasa kapandıktan sonra yüzde 100’ü burada üretilir hale geldi. Bu cephede işler kötü.

-Bizim şirkette üç aydır 1’er aylık ücretli izin uygulaması var. 6 Kasım’da yeni dönem için karar vereceğiz, belki de fabrikayı kapatacağız.

-Benim şirketimin borcu yok. Belki de dünyanın en verimli tesisiyim. Ancak hala rekabet edemiyoruz.’
Celal Sönmez ve konuştuğum Bursalı sanayicilerin bir isyanı da bölgesel teşviklere… Çünkü, bazı illere verilen teşviklerin, Bursalı şirketlere darbe vurduğunu belirtiyorlar. Celal Sönmez, bu görüşü şöyle ortaya koyuyor:
‘Bir tekstilci arkadaşım anlatmıştı. ‘Sağ olsun hükümet benim şirketimin cebine yılda 4 milyon dolar koydu’ demişti. Arkadaşım haklı. Hükümet onların cebine koydu, bir ölçüde bu bizden çıktı. Çünkü, Bursa’da işler iyi gitmiyor.

Haberin Devamı

ŞİRKETLER İÇİN ALIŞVERİŞ ZAMANI

Donald Sull, London Business School ve Harvard’da dersler veren önemli bir yönetim uzmanı… Benim açımdan onu farklı kılan iki özelliği var. Birincisi, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeleri ve şirketlerini çok yakından izliyor olması… Gelişmekte olan ülkelerden çıkan global şirketleri, onları yaratan girişimcilere kitaplarında yer veriyor. Yakında böyle bir kitabı daha çıkacak.

İkincisi, Türkiye’yi iyi tanıyor, zaman zaman benden de bilgi talep ediyor. Son 1 yılda epey şirketi benden ve çeşitli kaynaklardan aldığı bilgilerle tanıdığına inanıyorum.

Geçen hafta Donald’a krizi ve krizin Türkiye’deki şirketlere etkilerini sordum. Önce,‘Bunun hala nasıl bir kriz olduğunu tam olarak bilmiyoruz’ verdi, ardından da şu önemli değerlendirmeleri yaptı:

Haberin Devamı

Fırsatları kaçırmayın

‘Ancak, şunu söylemek mümkün; sokakta kan varsa çok iyi fırsatlar da var demektir. Yani bu kriz, kullanmayı bilenler için oldukça iyi bir fırsat da sunuyor. Bu fırsatları ise ancak çabuk davranan ve bu krize çabuk cevap veren şirketler değerlendirebilir.

Ne olacağını hep birlikte göreceğiz. Ben her zaman şirketlere kendi odak işlerinin dışında yeni bir iş sahibi olmamalarını söylerim. Ancak, şu an çıkıp alışveriş yapmak için iyi bir zaman.

Çünkü. eğer şirketler panikteyse ve şirketler kendi odak işlerinde o kadar iyi gitmiyorsa, başka şirketleri düşük fiyattan satın almak için de fırsat varsa bunu değerlendirmek akıllıca olur.’

Yazarın Tüm Yazıları