YAZININ başlığını okuyup da yanlış bir izlenim edinmeyin. ’Sırt sırta’ okumak derken anlatmak istediğim, sırt sırta verip okumak değil, ’birbirine sırtını dönüp okumak’ idi.
Bir okul düşünün. Tam 5 yıl önce kısa bir süre için Gazi Anadolu Lisesi’nin bahçesindeki yurt binasında açılmış. Hem de ’Anlı - Şanlı - Bakanlı’ bir törenle..
Türkiye’nin geleceğinde söz sahibi olmak için çabalayan ve zorlu bir sınavı başarıp gelen öğrenciler için, yurt binasının iki katı derslik, iki katı yatakhaneye dönüştürülmüş.
Gözlerimle görmeseydim inanmazdım ama idarecisiyle, öğretmeniyle, öğrencisi ile gerçek bir aile olmuşlar.
Acı günde, tatlı günde..
Eğitim yolunda önemli yol almışlar..
Ve onlara bir söz verilmiş: "Kısa sürede kendi binanız olacak"
Bu okul, Prof. Dr. Mehmet Kaplan Sosyal Bilimler Lisesi..
5 YILLIK MASALIN HÜZNÜ
Geçtiğimiz haftalarda bir Cuma günü okula ilk defa veli olarak, yeğenimi almaya gittim. Rastgele bir öğrenciyi tutup kolundan çevirdim ve sordum:
"Var mı haber yeni binanızdan?"
Şüpheli gözlerle baktı ve şöyle yanıtladı:
"Amca ben okulun ilk öğrencilerindenim. Yıllardır her sorduğumuzda, ’az kaldı’ diyorlar. Ben mezun olacağım, inşallah benden sonrakiler aynı masalı 5 yıl dinlemez"
Adı üstünde, sosyal bilimler lisesi. Masalla işleri olmamalı..
Mezunlarının büyük bölümü ileride ’adam olup’, devlet ile içiçe olacaklar. Ne yazık ki ilk öğrendikleri, 5 yıl boyunca tutulmayan sözler olmuş.
Tam genç arkadaşıma sorularım devam edecekti ki, her iki okulun idarecileri öğrencileri İstiklal Marşı törenine davet etti. Mevcudu oldukça fazla olan Gazi Anadolu Lisesi öğrencileri ile ’bir avuç’ denebilecek Prof. Dr. Mehmet Kaplan Sosyal Bilimler Lisesi öğrencileri kendi binalarının önünde toplandılar.
Birbirlerine sırtlarını dönerek..
HERKES ARKASINA BAKAR
Gazililer kalabalık, hepsi delikanlı, genç kız.. Kıpır kıpırlar..
SBL’liler daha az kabalalık.. Onların da hepsi delikanlı, genç kız.. Onlar da kıpır kıpır..
Üstelik her iki okulun öğrencileri hem kıpır kıpır, hem de pırıl pırıl..
Kıpır kıpır olmaları, keskin zekalarının göstergesi..
Pırıl pırıl olmaları ise Türk genci olmalarının..
Gazi Anadolu’nun müdürünün elinde mikrofon, haftalık mutad fırçasını atıyor öğrencilere..
SBL Müdürü’nün mikrofonu yok, sesi gür..
SBL’liler, müdürlerini dinlerken bir anda hareketlendiler. Yatakhanede en temiz odaya verilecek ödüller açıklanacaktı. İlk ödül açıklandı ve öğrencilerden sevinç çığlıkları ile bir alkış koptu.
Arkamızda kopan alkışa, hangimiz dönüp bakmayız?
Aynı anda Gazi Anadolu Lisesi Müdürü’nün sesi mikrofondan bahçenin dört bir yanında çınladı:
"Arkasına dönüp bakan Gazililer. Çok istiyorsanız oraya gidin. Mikrofondan söylenmez ama, hani derler ya bilmem nereye kadar yolunuz var diye. Anladınız siz onu.."
Doğrusunu söylemek gerekirse dondum, kaldım..
GELECEK İÇİN KARDEŞLER
Bugün Ankara Hürriyet’te, Prof. Dr. Mehmet Kaplan Sosyal Bilimler Lisesi’nin yeni binasına taşınmasına ’gerçekten çok az bir zaman’ kaldığına dair haberi okuyacaksınız. Bu sefer ve ümit ediyorum son sefer, söz verilen tarih ’5 Aralık’..
Araştırdığımda, SBL’nin binası için tüm Milli Eğitim Bakanlığı bürokratlarının içten çabalarını mutlulukla öğrendim.
Zaten 5 yıldır tutulamayan sözde, onların bir dahli yok. Ancak ortada bir gerçek var ki, o da gencecik beyinlere ’verilip de tutulmayan sözleri’ çok acı biçimde öğrettiğimiz.
kendilerinin zerre kadar suçları olmasa bile, Milli Eğitim Bakanlığı bürokratlarına düşen bir görev var. Bu genç insanların 5 yıllık mağduriyetini ve bıraktığı izleri ortadan kaldırmak için var güçleriyle destek olmak, yasalar ve eşitlik ilkesi içerisinde mümkün olan her kapıyı açmak..
Hatta bir de önerim var..
Yeni binaya geçildiğinde Prof. Dr. Mehmet Kaplan Sosyal Bilimler Lisesi ile Gazi Anadolu Lisesi kardeş okul ilan edilsin.