KAPALI alanlarda sigara içme yasağının genişletilmiş hali ile uygulamaya konulmasının ardından mahallede, sokakta, sessiz sedasız bir fikir tartışması yaşanıyor.. Hem sigara kullananların, hem de sigara kullanmayanların anahtar cümlesi aynı: “Haklarımızı koruyun..”
Sigara kullanmanın sağlığa zarar vermediğini söylemek elbette mümkün değil. Ancak bu tartışmada gözden kaçan, kaçırılan önemli nüanslar olduğunu düşünüyorum.. Birinci nüans sigara kullanmanın sağlığa gerçekten zarar verdiği, ancak sigara kullanmanın bir suç olmadığı gerçeği.. Oysa toplumda yaratılan genel hava, sigaranın zararlarına dikkat çekmekten çok, sigara kullanan vatandaşlara suçlu muamelesi yapılmasını tetikliyor.. İkinci ve bana göre hukuki açıdan ciddiyetle tartışılması gereken nüans, yasağın ticarete etkisi.. Sigara yasağından ekonomi açısından en çok etkilenen kesim, restoranlar, barlar, kafeler ve kahvehaneler oldu.. Bir süredir İzmir ve Antalya’ya iş gezilerine gidiyorum. Antalya’yı ele alalım.. Kış mevsimi boyunca, alınacak küçük önlemler ile tamamen açık, sigara yasağı olmayan dış mekanlarda gece ve gündüz saatlerce oturmak mümkün. Ankara’da ise tam tersi.. Kışın açık mekanlarda bırakın uzun uzun oturmayı, 10 dakikadan fazla kalsanız zatürree olursunuz.. Sigara yasağının yiyecek içecek sektörünü olumsuz etkilediği genel kabul gören bir gerçek ise, aynı şekilde yasağın ılıman iklime sahip iller ile karasal iklime sahip illerde bulunan ticari işletmeler açısından göz ardı edilemeyecek bir haksız rekabete yol açtığı da o kadar gerçek. Sigara kullanmayan insanlar, en doğru olanı yapıyorlar. Ancak sigara kullanan insanlar da, yüz kızartıcı bir suç işlemiyorlar.. Hele hele ticari işletmelerin hiç günahı yok..
EKONOT
ANKARA 9. İdare Mahkemesi, Büyükşehir Belediyesi’nin toplu ulaşım araçlarına yaptığı zammı iptal etti. Başkan Melih Gökçek diyor ki, “Bu kararın hangi mantıkla verildiğini Melih Gökçek olarak ben bile anlayamadım.” Oysa İdare Mahkemesi kararın gerekçesini ‘Türkçe’ açıklamış ve anlamayacak bir şey yok. En azından ben anladım.. Gerekçe şöyle: “Toplu ulaşım olanaklarından, herkesin eşit, güvenli, konforlu ve en ucuz şekilde yararlanması. İdareye verilen yetkinin kamu yararı, hizmetin gerekleri, devletin sosyal niteliği, hakkaniyet, objektif ölçüler gibi temel hukuk ilkeleri dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği. Zammın, ilgili dönemde gerçekleşen fiyat-maliyet artış oranlarını da aşar şekilde yapıldığı. Toplu taşım hizmetinin kamu hizmeti olduğu özelliği de göz önünde bulundurulmaksızın zam yapıldığı. Zam kararının hukuka, hakkaniyete, külfetlerin adil dağıtılması ilkesine ve kamu yararına aykırı olduğu.”