Paylaş
CHP'nin áhının gittiğini, váahváhının kaldığını düşünenler var. Aslında yanlış...
Aklına estiği zaman kurultay topladığına bakmayın... Osmanlı'da çare tükenmez!
Yüce meclisin dışında kalan CHP'nin, bundan böyle ve beş yıl süreyle, yerel yönetimlere ağırlık vermesi gerektiğini, hatta, bir tek onları esas alması gerektiğini yazmıştım.
Sosyal demokrasinin belediyeler düzeyinde örgütlenmesinin aşağıdan yukarıya özellikleri vardır.
Görevleri bellidir.
1- Yetki alanındaki kuruluşların çalışmalarını şekillendirip denetlemek
2- Kendi yetki alanına giren bölgede toplum ve devlet düzenini korumak
3- Yasalara uyulmasını sağlamak ve toplum-devlet düzenini sarsıcı davranışlara karşı gerekli yaptırımları uygulamak
4- Kendi yetki alanındaki ekonomi, kültür ve eğitim faaliyetlerini örgütlemek...
* * *
O kadarcık mı? Elbette hayır!
Yollar asfaltlanmakla, işler yapılmakla bitmez...
5- Mahalli bütçeyi hazırlamak
6- Yetki alanına giren bölgedeki faaliyet hakkında, önce seçmenlere, sonra parti genel merkezine rapor ve bilgi vermek
7- Bölgedeki ekonomik, sosyal, kültürel, eğitsel vb. kuruluşları ve bu kuruluşların faaliyetlerini düzenlemek, koordine etmek ve denetlemek
8- Bölgedeki nüfusu, ekilebilir toprakları, tarım ve/veya sanayi faaliyetinin nitelik ve niceliğini tesbit etmek ve bu konudaki verileri üst organlara iletmek
9- Tarım, sanayi ve ticaret faaliyetlerinde paydaşlığı, eşit üretim ve üleşimi yaygınlaştırmak
10- Yiyecek maddelerinin dağıtımda üçkáğıtçılığı önlemek
11- Yapılan veya yapılacak her işte, Almanya'daki gibi, ‘‘Yerel Meclis’’ oluşturmak ve kitlesel denetimi sağlamak
12- Uygulama ve değerlendirme konularında kitle denetimini, sendikalarla, gönüllü kuruluşlarla sürekli kılmak...
* * *
Kendi bildiğini okuyan CHP'den çok şey istediğimi biliyorum...
Mevcut mevzuatın bazı örgütlenmelere izin vermediğini de biliyorum...
Ama, CHP tekrar meclise girecekse, 366 belediyesinin yeniden yapılanması gerekir. Halka, seçmene açık organlar oluşturması gerekir.
Merkezi hükümetin yetkilerine tecavüz etmeden, ‘‘Ombudsman’’ gibi bazı organlarla meselá...
* * *
‘‘CHP nasıl kurtulur?’’ sorusu sorulduğunda, aklıma hep Asiye'nin hayat öyküsü gelir. Asiye kurtulmak istiyor mu acaba?
Peki, CHP kurtulmak istiyor mu?
Zırt-pırt kurultay toplamakla olmaz bu iş...
Ellerindeki mahalli imkánları (şaka değil, 366 belediye) kullanmaları gerekir. Ne yaptıklarını da, genel merkeze bildirmeleri gerekir.
Öyle yapsınlar ki, merkezden yerellere iletişim sağlansın...
Sadece seçilmişlerin değil, seçenlerin de katıldıkları ‘‘Yurttaş Konseyleri’’ kursunlar... Herkes içinden geleni söylesin, anlatsın, içini, derdini döksün...
* * *
Belediye düzeyinde kurulacak ‘‘herkesin eleştirisine, önerisine ve tartışmasına açık’’ halk kurultaylarını, komisyonları sıralayalım...
Güvenlik, adalet, eğitim, haberleşme, sosyal güvenlik, maliye, tarım, sanayi, genel kontrol, ekmek-aş dağıtımı, halk sağlığı, çöp toplanması, kayıt-muhasebe-yönetimle ilgili genel sorunlar...
* * *
Ellerindeki belediyelerin bu şekilde örgütlenmesini, hele örgütlenmenin seçmene açık olmasını sağlarsa, ‘‘iktidar provası’’ yapmış olur CHP...
Çok gecikmiş olsa bile...
Paylaş