Paylaş
MARKSİST teoriye göre, devletin hikmet-i sebebi, ‘‘bir sınıfın, egemen sınıfın, öbür sınıflara tahakkümüdür...’’
Peki, toplumu oluşturan sınıflar gırtlak gırtlağa gelirse ne olacak?
Friedrich Engels'e göre, ‘‘Bir sınıfın, egemen sınıfın, öbür sınıfları baskı altında tutması için icat edilen devlet, öyle durumlar olur ki, kendisi yok olmamak için, sınıf kavgasından kendisini soyutlayıp, sınıflararası denge aracı olur...’’
Sosyal demokrasi böyle doğdu.
* * *
Marksist teoriye göre, devlet ‘‘yapay’’ bir oluşumdur.
Aile ve özel mülkiyetle beraber dünyaya gelmiştir.
Sınıf kavgaları yumuşadıkça, herkes emeğinin hakkını aldıkça, herkese yetecek kadar üretim-tüketim oldukça, devlet yavaş-yavaş ömrünü tüketecektir.
Belki hayaldir.
Belki küreselleşmedir.
* * *
Marksist düşüncenin sapkın ve tuhaf bir uzantısı anarşizmdir.
‘‘Anarşist’’ denilen kişi gariban bir yaratıktır, acelecidir.
Devletin ömrünü yavaş yavaş tüketmesini bekleyecek sabrı yoktur, dibine dinamit koyup havaya uçurmayı ister, ona çabalar.
* * *
Peki, ‘‘devlet’’ kim, ne?
Bizim devletimiz ‘‘bonapartist’’ bir devlettir.
Napolyon'dan öğrendiler, 1856 Viláyat Nizamnamesi çıktığından bu yana, bu özelliğini korudu.
Ürettiği kendine yetmeyen, her şeyi devletten bekleyen gariban taifesi...
Ruhban sultası... ‘‘Devlet vermezse tanrı verir!’’ diye cümle álemi avutanlar...
Bürokrasi...
Daimi ordu...
Polis...
* * *
Gaffar Okkan'ı yakından tanımadım. Ama, duyduğum, bildiğim, öğrendiğim kadarıyla, saygın bir insandı, çok sevilen ve insanlığına güvenilen bir insandı.
Öldürdüler.
Yanındaki beş insanımızı daha öldürdüler.
Hep böyle oluyor.
Öncelikle korunması gereken kişileri öldürüyorlar.
Abdi İpekçi'yi de, Çetin Emeç'i de öldürdüler.
Uğur'u katlettiler, Ahmet'i havaya uçurdular.
Sıkıntılı günlerde yazmak, konuşmak, düşünmek zordur.
Söylemek, söylenmek çok daha zordur.
* * *
Devlet önce kendisini korur.
Devlet sembol isimleri korur.
Bürokrat devletin maliyesini ve namusunu, asker ülkenin toprak bütünlüğünü, polis sokağı ve vatandaşı korur.
Anarşistler ne yapar?
Devletin ömrünü tüketmesini, ülkesinin küreselleşmesini beklemeden, devleti havaya uçurmaya çalışır.
Ortalama vatandaşın tepkisini düşünün!
‘‘Korunması en çok gereken insanları, üstüne üstlük, kendilerini koruyamıyorlar. Bunlar mı beni koruyacak? Allah korusun!’’
* * *
Tabiat boşluk affetmez...
Her boşluk doldurulur netekim...
Ya öyle, ya böyle, ya şöyle, ya şeyle...
Paylaş