Kurthan Fişek: Akımı kakam anlamak üstüne düşünceler...

Kurthan FİŞEK

VAKTİN birinde, Londra'nın en lüks oteline, petrol zengini bir Arap şeyhliğinden telefon gelmiş... ‘‘Şeyh hazretlerimiz yola çıktı, az sonra orada olacak... Kendisine ve 40 kişilik haremine 40 ayrı suite, havaalanına 40 limuzin, 40 kişilik de mükellef ziyafet sofrası...’’

Adamda para çuvalla...

Üst üç kat boşaltılmış, baştan boyanmış... Dayanmış, döşenmiş...

Bir domuz eti eksik, bir de şarap...

Herkes alesta...

Limuzinler bomboş... Kırkıncısından Şeyh Hazretleri inmiş... Sağ omuzunda kocaman bir atmaca...

Otel müdürü paniklemiş... ‘‘Öbür misafirler nerede?’’

Şeyh hazretleri seksenlik bir ihtiyar... Elindeki bastonu, omuzundaki atmacayı zor taşıyor. Ama, ses tonu gür ve kararlı...

‘‘Sana ne? Parasıyla değil mi? Ödeyeceğiz, sözümüz senettir...’’

* * *

Akşam olmuş, Şeyh Hazretleri restorana inmiş... Kendisi ve atmacası...

Kırk kişilik dayalı-döşeli sofraya oturmalarıyla atmacanın havalanması, sofrayı silip süpürmesi bir olmuş...

Garsonlar koşuşturmuş, sofrayı silbaştan döşemişler...

Atmaca havalanıp sofranın üstünden yine çekirge afeti gibi geçmiş...

Üç, dört, beş kere tekrarlanmış olay...

Otel müdürü meraktan çatlamak üzere...

Yanaşmış Şeyh Hazretleri'nin yanına...

‘‘Merakımı bağışlayın efendim, ama, bu 40 kişi niye?’’

İç geçirmiş seksenlik Şeyh Hazretleri...

‘‘Aaaahhhh aaahhh! Vaktiyle fakir bir bedeviydim. Çölde devemle giderken bir tosbağaya bastık, içinden güzeller güzeli bir peri çıktı. Benden üç dilek istedi. Ama, uyardı. Dört tane istersem ilk üçünü iptal edecekmiş... Zenginlik istedim, petrol fışkırttı. Su ve yeşillik istedim, çöller vahaya döndü. Kırk kadın istedim, onu da verdi. Sayı saymayı pek beceremem, gaza geldim. Dörtledim. Kuvvetli bir kuş istedim...’’

Derin bir iç geçirdikten sonra devam etmiş...

‘‘Aaahhhh aahhh! Láfı poposundan anlayan o periyi bir elime geçirirsem...’’

* * *

Gazetecinin günlük hayatı zordur.

Hem haber bulmak, hem haberi gazetesine vaktinde yetiştirmek zorundadır.

Kimden haber alacak? Haber kaynağından elbette...

Enflasyon hızı, banka operasyonları, Kıbrıs meselesi, töre cinayetleri, özel-genel af, cezaevlerindeki isyanlar ve açlık grevleri, kim kimi şaapıyor muhabbetleri...

Böyle durumlarda, ya doğrudan haber kaynağına, ya en konuşkan politikacıya gidersin...

Politikacı kimdir?

Meclis dışı kalmış CHP'yi hariç tutarsanız, şimdiki TBMM üyelerinin tahsil durumları şöyledir.

Yüksekokul (496)

Lise ve dengi (35)

Ortaokul (10)

İlkokul (6)

Toplam (547)

* * *

Ağzı olan gonuşuyor. Kimi ağzından, kimi garnından...

Gazeteci yazıyor. Derken, gazeteciye tepki geliyor.

‘‘Bu adam cahil! Dediğimi yanlış anlıyor, yanlış yazıyor...’’

Medyanın tahsil seviyesi, politikanın tahsil seviyesinin çok üstündedir.

Doğru-dürüst konuşursan, herkes, hepimiz, ne dediğinizi iyi anlarız, aynen aktarırız...