Paylaş
Dizilerde, filmlerde milyonlarca hayran biriktirdiler. Salonu doldurmaya tiyatrodaki hayranları yeter. Seanslar tıklım tıklım zaten. Oyun, İsrailli yazar Hanoch Levin’in komedisi. Levin, büyük ve verimli bir yazardır. Bu oyunda kendine has bir espri anlayışı sergiliyor. 30 yıllık bir evlilikten sonra birbirini tümüyle yabancı hissetmek duygusunu masaya yatırmış. Tamam, evli kalmanın felsefi bir gerekçesini bulmak zor bu kadar seneden sonra. Ama oyundaki karakterler için, ayrılmanın da mantıkla izah edilecek bir tarafı yok. Oyun, bu kıdemli çiftin hikâyesi. Bir de arkadaşları var. Yalnızlıktan mustarip bir adamcağız. Onun gözünden bakıldığında yalnızlık en büyük derttir. Fakat, bizimkilerin yerine kendinizi koyarsanız, evliliğin çekilmez bir şey olduğunu düşünebilirsiniz. Oyun bu minvalde, tatlı ve gırgır bir tonda ilerliyor. Zaman zaman da keskinleşiyor.
Bir küçük odadaki evlilik problematiği, temel bir varoluş meselesine dönüşüyor. Yazar, iyi bir yazar çünkü. Herhangi bir şeye inanmanın meşru bir tarafı var mıdır, yok mudur, bunu tartışırken buluyoruz kendimizi. Tek perdelik, dinamik ve değerli bir oyun bu. Bu kadar iyi oyuncular çıkıp, Kütahya’nın telefon rehberini okusalar dinlenir. Bir de onları bu oyunda izlemenin lezzetini bir düşünün. Hayatta ölüm olduğunu, ölümden başka hiçbir sağlam gerçeğin bulunmadığını er ya da geç anlarız. Bunu bilenler için işi deliliğe vurmak bir seçimdir. Kimi ilahiyatta, kimi kasvette teselli arar. Bir şekilde teselli peşinde koşan karakterler izliyoruz sahnede. Oyunculuk farkı burada belli oluyor. O karakterlerin ilk bakışta görünmeyen iç dünyalarına, duyulmayan iç seslerine çağırıyorlar bizi. Neşe ve korku, çılgınlıkla bıkkınlık, arzuyla ikrah anlamlı ve ahenkli bir bütün oluşturuyor. Moleküler aşçılıkta, füzyon mutfağında zıt ve alakasız lezzetler kullanarak müthiş yemekler yapıyorlar ya, bu oyun da öyle. Kerem Ayan’ı kutlamak lazım. Değerli bir sinemacı olarak başladı, tiyatro yönetmenliğinde başarıları sürüyor. Tek eleştirim Ülkü Duru’ya. Rol için fazla genç, fazla güzel. Zaten hep öyle.
Paylaş