Paylaş
Sami çok enerjik bir arkadaşımız. Yazdı, yönetti, birçok kalburüstü işe imza attı bu yıl. Sürpriz, adı gibi sürpriz oldu. Sezon sonunda geldi. Oyun bir şehir hikâyesi tadında başlıyor. Sorunlu bir ilişki var. Kıskançlık için nedenler görülüyor. Bir aşk dramasıyla karşılaşacağımızı düşünüyoruz ama hikâye bambaşka patikalara sapıyor.
Kızın uzun zamandır görmediği bir babası varmış. Hayal mi, yoksa gaipten gelen mesajlar mı anlayamayız ama bir şekilde bu kahramanımızın aile geçmişiyle ilgili kopuk parçaları toplaması gerektiğini fark ederiz. Oyunun güzel tarafı asıl bu noktada başlıyor: Kız bir yarı bilinç halinde beynindeki dehlizlere girip çıkıyor. Bu dehlizlerde Defne Halman’ın büyük bir başarıyla resmettiği bir masal rehberiyle karşılaşıyor. Bu gerçeküstü rehber sayesinde aklının ve hatıralarının kapıları ufak ufak açılıyor. Bu fantastik yolculuğa paralel olarak gerçek hayatı da görüyoruz. İşi, iş arkadaşı ve sevgilisiyle yaşadığı dönemlere tanık oluyoruz. Gerçek dünyanın onu anlaması, onun da kendini anlatması kolay değil. Deli sanırlar insanı.
Bu sıradışı bir anlatım tarzı. Fraktaller, fragmanlar var. Neden sonuç ilişkilerinden çok durumları, durumların fotoğraflarını önemseyen, seyircinin hayal gücünü de hesaba katan bir yazarlık tekniği. Bence riskli çünkü bir hikâyenin parçalarıyla tanıştırılan seyirci doğal olarak o parçaların finalde birleşmesini bekliyor. Ama şart mıdır? Değildir. Gustosu gayet yüksek, gayet zekice işlenmiş, güzel bir oyun. Tortusu büyük değil. Anları çok çok güzel. Oyuncular çok iyi. Başrolde Seda Türkmen var. Ekseni kaymış, yarı-nörotik ve sıkılmış bir karakter çizerken, kızın kendiyle dalga geçmesini, hınzır ve dalgaya vuran hallerini, milisaniyelerde iç içe geçen mimiklerle harmanlıyor. İzlemekten büyük keyif duyduk.
İkincikat gibi birçok tiyatro büyük zorluklara rağmen sezonu sürdürüyor, oyun üstüne oyun yapıyor. Devlet ve Şehir Tiyatroları mayıs başında sezonu kapattı. Tam beş ay salonlar kapalı. Daha okullar bile açık, perdeler kapalı. Uludağ’da oteller yazın açık, bizim ödenekli tiyatrolar kapalı. Tam beş ay. Lemi Bilgin ve Hilmi Zafer Şahin bu iki dev kurumun yöneticileri. İnisiyatif almaları gerekir. Bu kadar uzun tatil olmaz. Üç beş tane turne ve yaz oyunu var ama gerçek değişmiyor. Bizim de seyirci ve vergi veren olarak haklarımız var. Bize izah edemedikleri gibi, bu verimsiz çalışma düzenini tarihe de izah edemezler. 12 ay tiyatronun önünde hiçbir engel yoktur. Salonlar hemen açılabilir. Ufak tefek zorlukların hallolması için seyirci her türlü desteği vermeye hazır. Şahsen tanıdığım bu değerli yöneticilerin tiyatromuzun gidişatını değiştirecek cesaret ve güçte olduklarına inanıyorum.
Paylaş