Sil o gözyaşlarını

BOŞUNA nefes tüketmediler. Ve boşuna direnmediler. "Bizim evladımız" diyerek sahiplendikleri genci başka ellere kaptırmamak için her yolu denediler.

Mecidiyeköy’de, Beşiktaş’ta, Kadıköy’de gözün göreceği her kavşaktaki Bilboard’lara iri puntolarla yazdılar-çizdiler...

Mehmet Topuz’u satmıyoruuuz!

Ve her beyanatta, internet sitelerinde ve de her lafın başında bir kez daha tekrarladılar...

Dünyaları verseniz. Satmıyoruuuz!

Mehmet Topuz,
temmuz ayının gülüydü. Spor sayfalarının ise, baş aktörü... Beşiktaş iştahlandı, Fener saldırdı, G.Saray günlerce dil döktü.

Hiçbiri onu Kayseri’den İstanbul’a taşıyamadı. Ve Kayseri yönetimi, insanı adeta dinden-imandan çıkartacak tekliflerin hiçbirine yüz vermedi.

Bu sıcak baskıya karşı koyarken, sadece bir ilke çevresinde birleştiler...

Kayserispor’u zirvede tutacağız. Yıldızlarımızı satmayız.

Satmadılar Mehmet Topuz’u... Ve geçen hafta G.Saray maçında ne doğru bir iş yaptıklarını da dosta düşmana gösterdiler.

Müthiş oynadı Topuz. Onu izlerken her kafadan bir ses çıktı. Kimine göre çok güçlüydü... Kimine göre vahşi...

Bazılarına göre, teknik ve gücün bir sembolüydü... Ve her takım için gerekliydi bir Mehmet Topuz...

Topuz’un performansından ben de etkilendim. Onu izlerken, aklıma Tuncay Şanlı geldi...

Onun enerjisini, onun ateşleyici karakterini ve onun farklı hırsını gördüm Topuz’da. Tabii, Tuncay’dan çok farklı tekniğini de!

Kayserisporlu genç, geçen haftanın yıldızıydı. Ben de gündeme taşıdım. Elbette başka duygular da beni ateşledi...

Hiç şüphem yok. Bu çocuk ocak ayının da yıldızı olacak!

Ve ara transferde yine spor sayfalarının manşetlerinde boy gösterecek. Üç büyüğün sıcak baskısından bunalacak.

Gerçekten merakla bekliyorum... Bu işin sonu ne olacak?

Kayseri yönetimi, gittikçe büyüyecek rakamların cazibesi ile bu ihaleden çekilecek mi... Yoksa, ilkeleri doğrultusunda mı yürüyecek?

Hiçbir Anadolu kulübü bir yıldız ihalesinde böyle bir direniş göstermedi. Kayserispor acaba ne kadar dayanacak?

Aldığım duyumlara göre, üç büyükler ocak ayı yoklamalarına şimdiden başlamışlar...

* * *

HAFTANIN gündeme düşen bir başka yıldızı F.Bahçeli Kezman idi...

Manisaspor maçında kırmızı kart ile oyun dışı kaldıktan sonra gözyaşlarını tutamadı. Ve maç sonrası ilginç şeyler söyledi...

20 yıl sonra beni ağlattınız!

Eh... Kolay değil Süper Lig’de oynamak. Belki de dünyanın en zor liginde top koşturuyorsun sevgili Kezman. Üstelik, F.Bahçe de dünyanın en zor kulübü.

Seni anlıyorum... Bu zorluklar arasında nefes almak bile hüner işi!

Bir de madalyonun diğer yüzünü çevir. Ve oradaki lüksüne bak.

Diyorlar ki...

Roberto Carlos’tan sonra F.Bahçe’ye gelen en pahalı futbolcu!

F.Bahçe, basit bir hesapla Sırp futbolcuya, Anelka’lara, Van Hooijdonk’lara verdiği parayı katlayacak bir meblağ ödemiş ...

İşin bir de bu yönünü düşün sevgili Kezman...

Ve sil gözyaşlarını, oynamaya bak.

* * *

VE
bir yıldız daha... G.Saraylı Lincoln. Kayseri maçında adını yine gündeme taşıdı. Oynadığı futbolla değil, attırdığı golle...

25 metreden Ümit Karan’ın kafasına oturttuğu pas bir harikaydı!

Dilin kemiği olmaz.

Böyle bir yıldıza sataşanlar da var.

Çok riskli oynadığını... Kaptırdığı topların G.Saray kalesine birer tehlike olarak döndüğünü... Söyleyenler hiç de az değil.

Ne dersiniz?

Vallahi ben derim ki... Paça ıslanmadan balık tutulmaz.

Lincoln da riske girmeden böyle adrese paslar atamaz.

Lincoln
ile uğraşanlara duyurulur!
Yazarın Tüm Yazıları