BEŞİKTAŞ, özellikle ilk yarının son 20 dakikasında farklı bir kimliğe büründü.
Beşiktaş’ın bu kısa zaman diliminde sergilediği performans, belki de şimdiye dek hiç görmediğim güzelliklerle doluydu.
Ricardinho harika oynuyordu. Ve Beşiktaş Paşa’nın yönetiminde ardı ardına 8-9 pası kolaylıkla ayaklarda dolaştırarak, pozisyon zenginliğine koşuyordu.
Beşiktaş’ın böylesine yüksek ve hatasız bir pas yüzdesiyle oynadığına ilk kez tanık oluyordum.
Herkes gibi ben de şaşırdım!
Paşa’nın dışında herkes asker gibiydi. Disiplinli, savaşçı, oyundan kaytarmayan ve özverili...
Beşiktaş, kağıt üzerinde 4-4-2 düzeninde görünse de sahada farklı bir dizilişi başarıyla uyguluyordu. Ve kenarların iki adamı Delgado ile Rico’nun genelde orta alana yönelmeleri, Beşiktaş’ı 4-2-2-2’nin kalıbına sokuyordu.
Beşiktaş’ın bu yeni kostümünü yine herkes gibi beğendim. Çok yakışmış ve tam oturmuş üzerine...
H H H
Jean Tigana’nın bundan böyle Bobo-Nobre ikilisini hiç ayırmayacağını düşünüyorum. Çift santrfor düzeni, gol yollarında pozisyon ve fırsat rahatlığı getiriyor Beşiktaş’a.
Nobre’nin attığı 3 golde, Bobo’nun katkılarını unutmak mümkün mü?
Üstelik her ikisinin rakip savunma üzerindeki baskı yöntemi, Beşiktaş’a beklenmedik toplar kazandırıyor.
İlk 45 dakika sonunda bir merakımı yanımdaki arkadaşlarımla paylaşmak istedim. Ve bir soruya yanıt aradım...
Beşiktaş, bu performansını 90 dakikaya yayabilir mi? Ve fizik gücü buna yeterli mi?
Hep bunları düşündüm devre arası... Seyirci ve taraftarların ortak görüşü de farklı bir galibiyete yönelikti.
Oysa, soyunma odasına "Şampiyon" çığlıkları ve coşkusuyla uğurladığı Beşiktaş, ikinci yarıda yine eski kimliğine dönüyordu.
H H H
Yediği gol basit bir savunma hatasıydı. Hemen Jean Tigana’nın kulaklarını çınlattım. Ne diyordu...
"Beşiktaş attığı gollerin değerini bilmiyor. Ve kolay goller yiyor."
Aynen katılıyorum. Çocuklar bile yemezdi Reinaldo’nun golünü!
Ve golden sonra Beşiktaş yeni ve farklı bir yönünü tekrar devreye soktu. Kolay etkilenen ve dağılan Beşiktaş, Ankaragücü maçındaki gibi güçlü morali ile oyuna sarıldı, maça asıldı.
Dün gece Beşiktaş ilk kez taraftarını mutlu kıldı. Attığı gollerden ve aldığı galibiyetten çok özlenen Beşiktaş’ı sundu tribünlere.