Nobre ve Delgado

DELGADO’suz kadroyu görenler önce dudak büktüler. Ve onsuz Beşiktaş’ın çekeceği sıkıntıları da hesaplayarak sonucu merakla beklemeye başladılar. Oysa, ilk 15 dakikanın rakamları ve Beşiktaş’ın yüksek temposu endişeleri hemen giderdi.

Hele erken gol Delgado’yu da unutturdu!

İlk 15 dakikada 4 pozisyon yakalamıştı Beşiktaş. Bir topu direkten dönmüş, 3 de korner atmıştı.

İşler iyi gidiyordu ve tribünler gelecek yeni bir golü bekliyordu. Oyun, düşündükleri gibi gelişmedi...

İlk 15 dakikada egemen olduğu bölgeleri tek tek rakibe kaptırdı Beşiktaş. Üstelik topla oynama ve topu sahiplenme yüzdesini de kaybetti. Birara topu arar oldu...

Ve bu dakikalarda Delgado hatırlandı, konuşulmaya başlandı.

Bu arada, Ertuğrul Sağlam’ı böyle bir tercihe sürükleyen nedeni düşündüm.

Belki, pek sağlıklı bir sonuca ulaşamadım. Ancak, bir mesaj olabilirdi.

Geniş ve zengin kadroda göreve hazır her futbolcu forma giyebilirdi.

Veya fizikman yorgunluk hisseden bir futbolcuyu kenarda bekletebilirdi.

Bunların herbiri birer varsayımdı. Yine de aldığım bir duyumu söyleyeyim.

Beşiktaş’ta hiçbir futbolcu yerini ve formayı garanti görmüyor. Maçtan önce akşam saatlerine dek kadronun nasıl çıkacağını kimse bilmiyordu.

Belki, Delgado da kenarda bekleyeceğini hiç düşünmüyordu!

* * *

Ertuğrul Sağlam,
oyunun final bölümüne Holosko ile başladı. Tello kenardaydı, Delgado yine yoktu.

İkinci yarının ilk dakikaları, ilk yarının bir benzeriydi. 53. dakikada gelen erken gol ve rakibin bir eksik oynaması, Beşiktaş’ı rahatlattı, Delgado’yu da unutturdu.

Ve unutulduğu an Delgado oyuna girdi!

Delgado
’nun oyuna girdiği 67. dakikaya kadar Beşiktaş’ın kaçırdığı pozisyonları saydım... Tam 3 net pozisyonu cömertçe harcadılar.

Delgado oyuna girdikten sonra ne değişti? Hiçbir şey değişmedi... Oyundan düşen ve 10 kişi ile oynayan bir rakip ne kadar direnebilirdi Beşiktaş’a.

Bu nedenle, Delgado’lu Beşiktaş ile Delgado’suz Beşiktaş’ı kıyaslayacak ortamı bulamadım.

Ancak, Mert Nobre’nin oyun hevesine, oyundaki devamlılığına ve kazanma hırsına bayıldım.

Ve onu izlerken, açıkcası, Delgado’nun neler yaptığının farkına bile varmadım.

Yalnız gördüğümü söyleyeyim... Delgado biraz durgundu. Hatta biraz da isteksiz...

Acaba, kenarda beklemek moralini mi bozdu!
Yazarın Tüm Yazıları