G.SARAY maçından sonra Bursasporlu futbolcular kaçırdıkları fırsatları şu sözlerle dile getirdiler.
Hangi takım Ali Sami Yen’de bu kadar çok gol pozisyonuna girdi. Ve harcadı...
Bu bir otokritik idi.
Aklıma Sinan Kaloğlu geldi. Keyifle izledim onu. Gerçekten iyi oynadı. Ama kaçırdığı bir-iki fırsat beni geçen yıllara götürdü.
Sinan’ın Beşiktaş’a transfer olduğu sezondu. Bir söyleşide ona bir soru yönelttim...
Beşiktaş’ta oynayabilecek bir futbolcu musun?
Samimi bir yanıt verdi...
Önemli bir eksiğim var. Son vuruşlarda yetersizim.
Sonra ünlü Van Basten’e hayranlığını dile getirip, onun kasetlerini izlediğini, bu konuda kendini geliştirmeye çalıştığını söyledi.
Yıllar öncesi onun bu sıcak yanıtına ben de samimi duygularımla karşılık vermek istiyorum...
Biraz daha çalış sevgili Sinan. Bir santrfor iyi oyunu ile değil, attığı goller ve kazandırdığı maçlarla anılır. Yıllar geçse de...
Çok iyi oynadığın G.Saray maçı senin için bir fırsattı. Bunu değerlendiremedin!
* * *
VE geçen haftanın çirkinliklerini tekrar gündeme taşımak istemiyorum. Ve uzunca bir süre unutulmayacak güzellikleri hatırlatarak Süper Lig’in ilk yarısını kapatıyorum...
3 Beşiktaş-Kayseri maçında Ricardinho’nun topuk pası, Burak Yılmaz’ın golünden daha çok alkış aldı.
3 G.Saray-Bursa maçında Sabri’nin kaptığı topu 80 metre taşıması... Attığı çalım ve gol vuruşundaki ustalık, Ali Sami Yen’deki en güzel goller listesine yazıldı.
3 Aynı maçta Okan Buruk’un attığı goldeki nefis plase yılların deneyiminden bir örnekti.
3 A.Gücü maçında Tuncay ’ın nefis pası ve Appiah’ın iki defans oyuncusunu ekarte ederek attığı gol, haftanın bir başka güzelliğiydi.
Israrla bir çirkinliği yazmamı istiyorsanız...
Ankaragücü-F.Bahçe maçında Şeref Tribünü’ndeki olaylar, çirkinliğin de ötesinde doğacak yeni kavgaların habercisiydi.
İyi tatiller süper fanatikler. Her şeye karşın bu ligi seviyoruz!