İKİ rakip, farklı düşüncelerin savaşını yaptılar. Trabzonspor, basit ve uygulaması kolay bir yol seçti.
Song ve Egemen ile savunmanın göbeğini kapadı. Kenarlardan sızan kaçakları kovaladı. Ve Beşiktaş’ın hücum etkinliğini kırdı.
Böyle bir ortamda Nobre’yi kurbanlık koyun gibi tek başına kalabalık Trabzon savunması içine atmanın mantığını anlayamadım.
Seyirci, Nobre’nin yalnızlığını gördü ve ilk yarı bitmeden ısrarla Bobo’yu sahaya çağırdı.
Oysa, oyunun ilk yarı panoramasında rakamlar ve istatistikler hep Beşiktaş için çalıştı.
Top Beşiktaş’ın ayağında daha çok dolaştı. Hücum sayısı rakibine oranla kat be kat fazlaydı. Attığı şut, yaptığı orta kıyaslanmayacak seviyedeydi.
Böyle bir Beşiktaş yine de ilk 45 dakikada Ersun Yanal’ın basit çizgilerle belirlediği oyun planında nefes alacak delik bulamadı.
Çaresiz, boğulup kaldı!
YEDİKLERİ gol, Tello’nun Beşiktaş’ın başına açtığı beklenmedik bir belaydı. Kaptırdığı top, kontratağa dönüştü. Sivok ve Gökhan Zan da pozisyona soğuk kalınca, Gökhan Ünal işi bitirdi.
Bilemiyorum, Beşiktaş bu huyundan nasıl kurtulacak. Her maçta bireysel bir hata Beşiktaş’ın başını yakıyor.
Merak edebileceğiniz bir-iki isimden söz edeceğim... Yusuf Şimşek’in oynadığı oyundan kendisinin de keyif almadığını biliyorum.
Mustafa Denizli de aynı görüşteydi. İkinci yarıya Delgado ile başladı. Arjantinli daha hareketli ve çabuktu. İlk 45 dakikayı kulübede geçirmesi gereksizmiş... Doğrusu, Yusuf Şimşek’in oyuna bu denli soğuk kalacağı aklıma hiç gelmedi.
Fabian Ernst ile Eduoard Cisse, 90 dakikayı boğuşarak geçirdiler. Oyunun ofansif yönüne pek dokunmadılar.
Tello’dan beklenenler farklıydı. Ancak, bilinen performansına ulaşamadı. Oyunu ve Beşiktaş’ı sahanın geniş alanlarına taşıyamadı.
Topaç gibi etrafında döndü. Etkisizdi!
* * *
BOBO’nun gelişinin Nobre’yi daha etkili kılacağını düşünmüştüm. Beklediğim gerçekleşmedi. Yine de birlikte oynamaları rakibi ürküttü ve korkuttu.
Kafa golünden sonra tribünlerin hastalık derecesine varan Bobo sevgisinin nedenini daha iyi anladım.
Beşiktaş’ın tükendiği, gol yollarının tıkandığı dakikalarda Bobo’ya sarılıyor taraftar. Dün olduğu gibi... Oyunun final bölümündeki performansı ile Beşiktaş’ın bu maçı kazanması işten bile değildi.
Yakaladığı pozisyon sayısı... Hücum zenginliği ve istatistikler açık farkla Beşiktaş’tan yanaydı.
Bir eksiklik vardı. Bu da kolayca görülüyordu. Şans kavramını ön plana çıkartıp, kaçan iki puana yakınanlara şiddetle karşıyım. Biraz da beceri gerekiyor. Öyle değil mi!