İNÖNÜ’de yaşadığım dehşet dakikaları Fener derbisi öncesi tüylerimi ürpertti. Beşiktaş, Runje gibi bir kaleciyle Kadıköy derbisi oynayamaz. Kalede pimi çekilmiş bir el bombası gibi duruyor Runje...
Her an Beşiktaş’ın başını belaya sokabilir!
14. dakikada yediği gol, yaşına başına hiç yakışmadı. Böylesine bir zamanlama hatasını çocuklar bile yapmazdı.
Top boş kaleye yuvarlanırken, binlerce taraftarın yaşadığı acıyı hissediyorum!
Ve lafı yine Fener derbisine getiriyorum. Jean Tigana, savunmanın yaşadığı kronik hastalığa akıllı bir reçete yazmadığı sürece Beşiktaş, Kadıköy’e gönül rahatlığıyla gidemez.
Ve ilk 45 dakikada bir gol yiyen, rakibe 3 net pozisyon veren bu savunma, Fener derbisinin ağırlığını taşıyamaz.
Özellikle Gökhan Zan ve İbrahim Toraman gibi savunmanın en güvenilir iki adamının arasına ve arkasına atılan her top, Beşiktaş kalesinde panik yarattı.
Sevgili Beşiktaşlılar hiç kızmayın. Her maç sonrası yolumu kesip "Bunları yaz" diye bağıran sizler değil misiniz?
* * *
Peki, böyle bir orta saha ile Beşiktaş, Kadıköy’de ne yapabilir? Dün, Sivasspor orta alanında girdiği her ikili mücadeleyi kaybeden... Ayağından akıllı tek pas çıkmayan... Kısacası, savaşçı bir karakter taşımayan ve teknik donanımdan yoksun bir orta saha mangası, Beşiktaş’ın bu hassas bölgesindeki sorununa çare olamaz.
Delgado oynarsa ne değişir, onu da Kadıköy’de göreceğiz!
Beşiktaş’ın ilk 45 dakikada çektiği sıkıntıları Jean Tigana da gördü ve yaşadı. İkinci yarıya başlarken, taşların yerini değiştirdi ve Beşiktaş’a bir başka kostüm giydirdi. Koray Avcı’yı savunmaya, Gökhan Zan’ın yanına çekti. İbrahim Toraman’ı sağ kenara gönderdi. Ve Ali Tandoğan’ı da hücuma koşturdu...
Böyle bir düzen Beşiktaş’a daha uygundu. En azından hücum etkinliğini artırdı.
* * *
Beşiktaş’ta liderliğe soyunan Ricardinho, taşıdığı sıfata uygun görüntü vermedi. Çevresiyle ve risk almadan oynadı.
Hani, ona "Paşa" diyorlar ya... Hiç de paşaya benzemiyordu. Biraz erken terfi gibi geldi bana!
Kleberson mu?... Onu gözden çıkarttım, bir şey yazmayacağım.
Jean Tigana, Nobre’nin stiline uygun bir düzen bulamadığı sürece, Mert kardeşim, her hafta sonu hırsından gözyaşı dökmeye devam edecek.
Yazık oluyor ve harcanıp gidiyor!
Beşiktaş seyircisi, hiç susmadan tam gece mesai yaptı ve takımının destekledi. Tigana’ya da moral verdi...
Hiçbir çare Beşiktaş’ı kurtaramadı. Ve taraftar sonunda isyan etti, bağırmaya başladı...
Beşiktaşlı olunmaz, Beşiktaşlı doğulur. İşte dün gecenin, en gerçekçi yorumu da buydu!