BEŞİKTAŞ’ta aslar kulübede, yedekler sahadaydı. Ertuğrul Sağlam, bir bakıma elindeki zengin kadroyu testen geçiriyor.
Belki de kafasındaki takıntıların son rötüşünü yapıyor. Delgado, Holosko, Bobo, Tello, Zapotocny, Gökhan Zan, hatta Uğur İnceman’ın kenarda beklediği bir kadronun yorumuna kalkmak, Beşiktaş adına sağlıklı bir yaklaşım olabilir mi?...
Maccabi maçına bakarken, Schalke karşılaşması aklıma geldi. Herhalde, bir-iki değişimle Ertuğrul Sağlam’ın Süper Ligde oynatacağı kadro, Schalke maçındaki onbirden oluşacak.
Zaten, Sağlam’ın oyunun ilerleyen bölümünde tek tek asları sahaya sürmesi de bunu belgeliyordu...
Şimdi Beşiktaş’ın oynayacağı oyun düzeni tartışılıyor. Sağlam’ın seçeceği rakamlar, Beşiktaş’ın sahadaki dizilişini belirleyecek.
Ve Sağlam, böyle bir tercihe yönelirken, herhalde elindeki kadronun özellikleri, hocaya doğru yolu da gösterecek...
4-4-2 mi... Yoksa, bir başka diziliş mi. Herkesin birleştiği çift ön liberolu bir Beşiktaş mı?
Dilerim, Ertuğrul Sağlam rakamlarda boğulmadan, aklın yolundan Beşiktaş’ı başarıya koşturur!
* * *
Evet, Beşiktaş maça yedeklerle başladı sonra aslar tek tek oyuna girdi. Dün Serdar Özkan Beşiktaş’ın en çok koşan adamıydı.
Biraz da topsuz oynasa, vereceği keyif daha büyük olacak.Seric, ilk onbirdeydi. Ancak, kendini düşünmekten Beşiktaş’a verebileceği bir şeyi yoktu. Ve biliyor ki, o bölgede Tello ve Aydın Karabulut oynayacak.
Tuna Üzümcü hiç de sırıtmadı. Zaman zaman iyi işler de yaptı. O da biliyor ki, Gökhan Zan’ı şimdilik kesmesi zor.
Onca futbolcu oynadı, işi sonradan giren Batuhan bitirdi. Yakaladığı bir pozisyonu gole çevirdi. Biraz erken havalansa, bir de kafa golü atabilirdi.
Öyle veya böyle... Beşiktaş bir hazırlık maçı daha oynadı ve kazandı. Kazanmaya alışmak da bir özellik değil mi?