SEVGİLİ Erman Toroğlu diyor ki... Bu lig bu sezon namuslu oynanıyor!
Bir süre düşündüm... Bu lig nasıldı, nasıl oldu?
Kolayca hatırladım... Hep şüphe dolu nazarlarla baktığımız. Etik değerlerini yitirdiğine inandığımız...
Hani, şaibelidir diyerek fişlediğimiz bir lig değil miydi bu?
Hakemlerinden şikayetçiydik bu ligin. Futbolcularını mesleki gereklerini yerine getirmediği için eleştiriyorduk. Taraftarını fanatizmin karanlığına gömülmüş çılgın bir topluluk gibi damgalıyorduk. .
Şimdi farklı bir ligden söz ediyoruz. Ne oldu da, ahlaki yönden fişlenmiş bu lig, aklanıp-paklanıp yeni çehresi ile karşımıza çıktı...
Anlayabildiğim kadar Toroğlu, hakemlerin katkısını bu devrimde ön plana çıkarıyordu. Hatta, diğerlerinin adını bile ağzına almıyordu.
Her hafta yerden yere vurduğumuz... Çaldıkları her düdüğe şüphe ile baktığımız... Daha da coşup "Bu lig bu hakemlerle bitmez" diyerek yüklendiğimiz kişiler bir değişimin ön sıralarında onurlandırılıyordu.
Peki, nasıl gerçekleşti bu iş. Neler oldu bu camiada...
Kaşarlar gitti, gençler geldi!
Sonra?
Gençler gördüklerini çalmaya başladı!
Daha sonra?
Büyük-küçük ayırımı kalktı.
Daha daha sonra...
Gençler biraz da yürekli davranınca...
Devam et... Sonra ne oldu?
Daha ne olacak. Puanlar adilane dağılınca, 5 takımın şampiyonluğa oynadığı... Kıyaklar azalınca, emeğin değer kazandığı namuslu bir Süper Lig doğdu.
Dilerim, sürekliliği diğer sezonlara da sıçrar!
* * *
BU Süper Lig’de geçen hafta neler yaşandı. Şöyle kısa bir gezinti yapalım...
Trabzonspor, Başkent’te Ankaraspor galibiyeti ile liderle arasındaki puan farkını eritti. Ve bu sonuçtan sonra bazı Trabzonlu dostların ağzını yokladım...
Trabzonspor’un şampiyonluğuna inananların sayısı hızla artıyor.
Güvenceleri de Trabzonspor’un deplasmanlarda çizdiği başarılı grafik.
10 maçta 20 puan!
Ve özellikle deplasman puanlarının şampiyonluk maratonunu önemli biçimde etkileyeceğine inanıyorlar.
Sivasspor’un Kayserispor beraberliği bazı çevrelerce eleştirildi. Gariptir, eleştiri oklarının ağırlık merkezi Bülent Uygun’du. Eleştirenlere göre...
Bülent Uygun, Sivasspor’u belli bir kalıbın dışına çıkarmıyordu. Lider bir takımın daha yürekli oynaması gerekirdi. Ve Sivasspor şampiyonluğa oynayan bir takım havasında değildi.
Söylenecek her şey aklıma gelebilirdi. Ancak, sınırlı bir kadro ile Sivasspor’u iki sezon zirvede tutan bir hocanın, Kayseri beraberliği için böyle bir eleştiri alacağını düşünemezdim.
* * *
GELELİM 3 Büyüklere... G.Saray, Denizli deplasmanından tam puan alırken, Ümit’ten sonra kırmızı kartla Ayhan Akman’ı da yitirdi. Servet Çetin’in forma giymesi ise, G.Sarayları sevindirdi.
Peki, Lincoln nerelerdeydi?
Servis arkadaşım sevgili İlhan Söyler’in sözleri kafamı karıştırdı...
Zorlu deplasmanlar bitince, havalar da ısınınca ortalara çıkar!
Allah Allah... Sakat değil mi Lincoln?
Ben ne diyorsam, ona inan!
* * *
F.BAHÇE’nin Gaziantep beraberliği ortalığı birbirine kattı.
Tepkilerin odak noktası ise, Aragones’ti. Yorumlar, eleştiriler İspanyol hocayı adeta delik deşik etti...
Burası dingonun ahırı değil!
Aragones’in sözlerine gelince, bir yaraya tuz basmak gibi, eleştirenleri iyice çileden çıkardı...
Bir puandan daha fazlası olamazdı. Sahadaki futbola bu kadar!
Açıkçası, Kadıköy’de herkes adeta burnundan soluyor...
* * *
BEŞİKTAŞ mı?Antalyaspor’dan alınan üç puanın keyfini yaşıyor. Ve yeni transfer Fabian Ernst’in oynayacağı günü merakla bekliyor.
Bir şey söyleyeyim mi... Beşiktaş’ın oynadığı oyun pek beğenilmese de, Mustafa Denizli’nin inancı ve konuşmaları tribünleri etkiliyor.
Antalya maçından önce kapalının Mustafa hocaya sevgi gösterisi dört dörtlük bir şovdu. Beşiktaş, bu sevgi ve tek gollü galibiyetlerle sessizce 26.haftaya doğru yol alıyor. Sessizliği bozan tek konu...