Kalesi sağlam olmayan bir takımın morali de sağlıklı değildir!
Sözü dönüp dolaştırıp Süper Lig’in bu haftaki kalecilerine getireceğim. Özellikle Trabzonspor maçındaki performansı ile Rüştü Reçber’e... G.Saray kalecisi Aykut Erçetin ve Konya maçındaki F.Bahçe kalecisi Serdar Kulbilge’ye...
Ligin bitimine 8 hafta kala kalecilerin göstereceği performans, takımların alacağı sonucu direkt etkileyecek.
Düne kadar sadece atanlar alkışlandı. Gole imza basanlar manşetlere sıçradı. Her güzel gol dillerde dolaştı...
Kurtaranlar ise, hep ikinci planda kaldı!
Şimdi yazan ve çizen de, tribünler de, atan kadar kurtaranı da alkışlıyor. Birkaç hafta öncesine kadar tribün tepkisinden huzursuzluk duyan Rüştü Reçber, Trabzonspor maçındaki çığlıklarla adeta moral tazeledi...
Rüştü... Rüştü... Rüştü!
Özellikle Beşiktaş’ın 10 kişi kaldığı oyunun kritik bir bölümünde ardı ardına yaptığı üç kurtarış, maçın sonucunu etkiledi.
Ne olursa olsun, deneyim, bilgi ve kalite hemen fark ediliyor.
Rüştü Reçber, bu üç özellikten örnekler sunarak, nefis bir performans sergiledi.
* * *
MONDRAGON’dan iki yıl sonra G.Saray’a geldi. Ve hep yedek soyundu. Bu sezon da ilk yarıda Orkun Usak’ın arkasında kaldı. Şansı, Leverkursen hezimetinden sonra açıldı.
Daha sonra gelen Kasımpaşa yenilgisi ile kaleyi Orkun Usak’tan aldı. Ve Ankaraspor maçındaki performansı ile bir anda ön plana geçti.
Neler yaptı Aykut Erçetin?
Oyunun hemen başında Mehmet Yılmaz’ın kafa şutunu çıkardı. Ve maça moralli başladı. Daha sonra ikinci yarıda önce Mehmet Yılmaz’ın ve ardından Murat Tosun’un vuruşlarını mükemmel reflekslerle önledi.
Ve G.Saray’ın Ankara macerasında ön plana çıktı!
Daha açıkçası, G.Saray’a üç puanı getiren futbolcu havası yarattı.
* * *
VE Konya’daki farklı galibiyete karşın F.Bahçe kalecisi Serdar Kulbilge haftaya damgasını vuran bir başka kaleciydi.
F.Bahçe’nin farklı galibiyetine karşın, kritik dakikalarda sonucu etkileyebilecek kurtarışlar yaptı.
Öncelikle oyunu hatasız oynaması F.Bahçe için önemli bir avantajdı. 50 ve 54. dakikalarda Ceyhun’un iki tehlikeli şutunu önledi.
Bu topları kurtarırken, F.Bahçe 1-0 yenik durumdaydı. İki şuttan birini yeseydi, sonuç değişebilirdi.
Ayrıca, F.Bahçe’nin farkı sağladığı dakikalarda bile kalesinde yaşadığı her tehlikeli atağı başarı ile önledi.
Ve üç kaleci de haftaya damgasını vururken, gelecek haftalar için de önemli sinyaller verdiler...
Başarıda sadece golcüler değil, kalecilerin de imzası var!
* * *
TAM 8 hafta kaldı. Her biri final niteliği taşıyor. Ve şampiyonluk için herkes başka düşünüyor.
G.Saraylıları dinliyorum...
Fikstür avantajından söz ediyorlar!
F.Bahçelilerle konuşuyorum, sanki ağız birliği yapmışçasına aynı şeyi söylüyorlar...
Ali Sami Yen’de G.Saray’ı yener, işi lehimize çeviririz!
Beşiktaş ise, sadece ve sadece kazanmayı düşünüyor. Diyorlar ki...
Bizim kimse ile işimiz yok. Her maçı kazanarak kendi işimizi kendimiz görmek istiyoruz!
Üç büyüklerin son performanslarına bir göz atalım. Havalar nasıl?
Lider Beşiktaş, Holosko’nun gelişi ile kolay gol atan bir takım kimliğine kavuştu.En önemli sorunu, rakibe kolay pozisyon vermesi.
G.Saray ise, fikstür avantajı ile sonuca gideceğine inanıyor. Ve bazı isimlerin performansı G.Saray’ı umutlandırıyor. Örneğin, Ümit Karan’ın son haftalardaki değişik stili ile yakaladığı yüksek performans. Mehmet Topal’ın istikrarı. Ve Servet Çetin. G.Saray’ın savunmadaki en büyük güvencesi. Sadece hava toplarında değil, her pozisyonda rakibi bozuyor.
G.Saraylıların tek isteği ise, Lincoln’ün beklenen çıkışı gerçekleştirmesi.
F.BAHÇE’ye gelince, onun farklı bir konumu var. Kötü de oynasalar, bazı isimlerle kazanmasını beceriyorlar.
Semih, Konya maçında 20 dakika oynadı iki gol attı. Kezman biraz kımıldadı, iki gol de o attı. Hele, bir de Alex günündeyse...
Üstelik gününde olmasa da, bir
pası, bir asisti her şeye bedel.
Zirvede havalar böyle.İyi güzel de ya güvenilen silahlar tutukluk yaparsa...
Süper Lig’de mücadele ediyorsan, şampiyonluğa giden yolda her oyunu hesaplayacaksın.