ENGARENK bir lig haftası yaşadık. Güiza’nın, üçüncü F.Bahçe golünde, Semih Şentürk’e hazırladığı pozisyon bir harikaydı. Konuşuldu ve geldi geçti.
Beşiktaş, Mustafa Denizli ile ilk seferinde G.Birliği’ni yıkıp geçti. İlk 13 dakikada attıkları üç gole herkes şaşırdı. O da konuşuldu ve geldi geçti.
G.Saray-Trabzonspor karşılaşmasındaki heyecan maç öncesi başladı. Bir hafta hiç eksilmeden sürdü. Farklı skor, Lincoln’ün kırmızı kartı geceye damgasını vurdu. Onlar da konuşuldu. Ve geldi geçti.
Eskişehirspor, Bursaspor’u evinde yendi. İddaacılar yattı. Gaziantepspor, Kamil Ocak’ta Konyaspor’a kaybetti, iddaacıların kaybına totocular da eklendi.
Ve Ankaraspor, bir hafta önce F.Bahçe’ye 4 atan Kayserispor’u deplasmanda silkeledi herkes nakavt... Bunlar da konuşuldu ve geldi geçti.
Hiçbirinin raitingi Yılmaz Hocamı aşamadı!
Kocaelispor-F.Bahçe maçını izleyenler... Daha sonra özetlerden görüntüleri seyredenler, birbirlerine heyecanla hep aynı soruyu sordular...
Yılmaz Vural’ı seyrettin mi?
Hatta ve hatta Yılmaz Vural şov, Bülent Yıldırım’ın da üzerine çıktı. Hani maçı, 90+5’ten fazla oynattığı ileri sürülen maçın hakemi...
Mahallenin kasabı, bakkalı.Apartman görevlisi, simitçi, market sorumlusu. Hangisi ile karşılaşsam, nereye gitsem her biri o soruyu yöneltti bana...
Yılmaz hocayı seyrettin mi?
Hiçbiri demedi ki...
Dinledin mi Yılmaz Vural’ı?
* * *
EVET, her biri o soruda birleştiler. Gördün mü, seyrettin mi gibi! Oysa, Vural’ın maç sonrası söyledikleri, görüntülerden daha etkileyici ve önemliydi.
Ancak, o müthiş parendeler, taklalar arasında kaynayıp gitti!
Hatırladıklarımı aynen yazıyorum...
Yüreksizler diyerek kolları sıvıyor Yılmaz Vural. Ve devam ediyor...
Bu ülkede bir tane hakem yok.Her birini tebrik ediyorum.10 yıl geldi geçti bir tanesi gidip Avrupa’da doğru dürüst bir maç yönetmedi. Ne Dünya Kupası’nda, ne de Avrupa Şampiyonası’nda göründüler.
Daha sonra lafı Kocaeli-F.Bahçe maçına getirip, yine maçın hakemine yükleniyor Yılmaz Vural...
Bu bize yapılmış bir terbiyesizliktir.
Atılacak adamı atmıyorsun, 90+5 olmuş daha neyi oynatıyorsun. Bu kadar basiretsizlik olmaz.
Ve hızını alamıyor Yılmaz Hoca bir kez daha patlıyor...
Tanrı mısın be!
* * *
VE öfkesini şu sözlerle noktalıyor Yılmaz Vural...
Anlamadığım bir şey var. Hadi, yerli futbolcu yetersiz diyorlar ve yabancı futbolcu getiriyorlar. Bizlere bakıp yerli hocalar yetersiz deyip, yabancı teknik adam arıyorlar.
Burada duruyor Vural ve tebessüm ederek nokta atışı yapıyor...
Peki, bu hakemler çok mu iyi ki yabancılarını getirmiyorlar!
Ve bu soruyu birkaç kez tekrarlıyor...
Çok mu iyi bu hakemler. Niye yabancı getirmiyorlar?
Ve bunun yanıtını da yine kendi veriyor...
Getirmezler, getirmezler...
Yine bir tebessüm ve yine bir sitem...
İşlerine gelmez. Getirirler mi!
* * *
YILMAZ Vural’ın sadece şovunu izleyenler ve bundan kendilerini alamayanlar, hocanın yukarıdaki sözlerini atladılar.
Oysa, gerçekten üzerinde tartışılacak ve konuşulacak çok şey var. Bunları dinledikten sonra yıllar öncesine döndüm. Ve hatırladım.
1950’li yıllarda, hatta daha sonra bazı maçlara yabancı hakemler gelirdi. Bir kere derbileri kesinlikle onlar yönetirdi.
O dönemlerde gençtik, toyduk. Anlayamazdık neden yabancı hakem getirildiğini. Şimdi Yılmaz Vural söylüyor.