BEŞİKTAŞ tribünleri oyunu iyi okuyor. Ve başına gelecekleri hemen kestiriyor. İlk 20 dakikadan sonra sevgi dolu çığlıklara karışan sitemli haykırışlardan bunu kolayca anladım.
Beşiktaş kötü oynuyordu. Ve taraftar geçen her dakikadan endişe duyuyordu. Bakmayın, gaza getirmek için bağırıp çağırmasına... Notunu vermişti tribünler. Bu çileyi 90 dakika çekecekti. Ve belki bir şans golüyle sevinecekti.
İyi de, kim kurtaracaktı Beşiktaş’ı. Taraftar bir kahraman arıyordu. Maç öncesi alkışa boğduğu Delgado, bir-iki pasın ötesinde etkisizdi. Sanki, güvendiği dağlara kar yağmıştı taraftarın.
Sahi, Nobre-Holosko ikilisi nerelerdeydi! Oynadıklarını biliyorum da, bir kez olsun göremedim. Ne bir şut, ne bir depar, ne de bir atak...
Hele hele Tello. İstese de, yırtınsa da bu kadar kötü oynayamaz. Bir kez ortaya çıktı ve ilk golde Toraman’ın kafasına nefis bir orta kesti. Hepsi bu kadar...
* * *
Her şeye karşın, Beşiktaş ikinci yarıya farklı başladı. Ve 20 dakikalık iyi oyun, Beşiktaş’a özlenen golü getirdi.
Zaten, oynadığı kötü günlerde hep böyle olmuyor mu? Yine İbrahim Toraman sahneye çıktı. Ve bir kafa golüyle işi bitirdi.
Peki, ya sonrası... Bir takım, sistem, teknik-taktik gibi değerlerden yoksunsa... Ve sadece bir kahramana bel bağlıyorsa, lastik bir yerde patlıyor.
Birkaç dakikalık iyi oyundan sonra yine aynı kaosun içine düştü Beşiktaş. Ve hüsran tekrar kapıyı çaldı.
Yedikleri ucuz golü nasıl anlatayım! Sadece Baki’ye yüklenmek istemiyorum. Bir hatayı veya ayıbı silecek diğerleri nerelerdeydi?
Bu suça hepsi ortaktı!
İşin doğrusu, takım olabilme, birlikte düşünme ve oynama gibi kavramların eksikliği böyle pozisyonlarda hemen sırıtıyor.
Tribünler de alıştı artık. Maç bitmeden tabelada asılı skora hiç inanmıyor. Açıkçası, Beşiktaş’ın sağına-soluna güvenemiyor.
Bir hafta önce G.Saray’ı yendi, 137 hafta sonra taraftarını sevince boğdu. Ve liderliği yakaladı. Bir hafta sonra az daha her şeyi yüzüne gözüne bulaştırıyordu.
Ve son dakikada İbrahim Toraman’dan sonra bir kahraman daha buldu Beşiktaş. Maç biterken Bobo öyle bir gol attı ki, dünyalara bedel.
Evet, Beşiktaş iki kahramanla liderliğini korudu. Ama böyle kötü oynamayı sürdürürse, bir gün gelir kahramanlar da Beşiktaş’ı kurtaramaz.