Her düdükte korku üfledi

BİR adam koskoca camianın üzerine bir kabus gibi çöktü. Taraftarını fırtlattı, yönetimini çıldırttı ve başkanını ağlattı.

Derbinin hakemi İsmet Arzuman... Canına okudu maçın. Derbilerin havası-suyu insanoğlunun yapısını bozuyor. Sanki, kimlik değiştiriyor.

Bir korkaklık, bir pısırıklık. Endişe ve korku!

Bir parfüm gibi insanoğlunun bedenine yayılıyor. Neden korkarlar, neden sinerler. Ve kimlere hizmet verirler anlayamıyorum.

Derbide İsmet Arzuman’ın çaldığı her düdükte korku üflediğini herkesten iyi hissettim.

Koşarken bile ayakları titrek basıyordu. Kararlarına kendi bile inanmıyordu.

Lafın kısası, derbiye moral ve kafa olarak hazır değildi!

Oysa, oturup karşılıklı konuşun, dünya efendisi ve tatlısı bir adam.

Derbi, bir insanın kimliğinde böylesine bir tahribat yapabilir mi?

Evet, korkaktı. Başının belaya girmesini istemiyordu. İnanın, uzatma dakikalarındaki o malum pozisyonda çaldığı faul düdüğünde bile hiçbir kötü niyet taşımıyordu.

Ama korkaktı!

O topun F.Bahçe kalesine kadar gitmesini istemiyordu. Son saniyelerde bir karambol golünden çıkacak patırtının, başına ne işler açacağını biliyordu Arzuman.

Topu her iki kalenin uzağında tutmaya çalışıyordu!

Alın derbinin kasetini ve maçın son dakikalarını izleyin. Çaldığı her düdükte işi kotarmanın, bir iş kazasına uğramadan derbiyi bitirmenin telaşı çökmüştü Arzuman’ın üzerine.

Futbolcuların isyanına karşı takındığı umursamaz tavırlarına da bakmayın...

O anda uyur-gezer gibiydi!

Kafası bulanık, kararları duygusaldı.

Tabii ki, korkaktı!

* * *

DERBİ,
Beşiktaş’ı da etkiledi. Kim ne derse desin, Beşiktaş’ın da kimliğini değiştirdi.

O da korkaktı. Evet, yüreğini derbiye göre hazırlamamıştı.

Üçüncü dakikada golü bulacaksın. Hem de Kadıköy’de... Üstelik, sana pozisyon rahatlığı veren rakip savunmayı böylesine kötü bir gecede yakalayacaksın...

Sonra, Kadıköy’ün gürültüsünden, F.Bahçe’nin adından ürküp, attığı golün ardından pasif bir oyun tutturacaksın. Geriye yaslanıp, rakibin üzerine gelmesini bekleyeceksin. Beklersen, yersin golü, rakibi yüreklendirirsin.

Beşiktaş, her şeye karşın derbiyi Arzuman’ın kötü yönetiminden kaybetti.

Ama kendi korkaklığına ne dersin!

* * *

VE
Beşiktaş, Sivasspor maçına PAF takımı ile çıkacak.

Yok, ben hiç tahmin etmiyorum.

Buna karar verecek yetkili kurula danışmadan, böyle bir açıklamaya yönelmek, belki bir öfke patlaması gibi düşünülebilir.

Ancak, öfkenin bittiği yerde, gerçekler sırıtmaya başlar!

Belki, 40 yıl öncesiydi. Beşiktaş, İnönü Stadı’nda bir lig maçı oynuyordu... Maçın hakemi oyunu çığrından çıkardı.

Ve bir anda Beşiktaş sahadan çekilmeye kalktı. O dönemlerin en popüler yönetici ve genel kaptanı Sadri Usuoğlu’nun hışımla koşa koşa sahaya girdiğini gördüm...

Oyunu terketmeye yönelen takımı itekleyerek içeri soktu. Ve bazı futbolcuların enselerine okkalı birer tokat oturttuğunu da dün gibi hatırlıyorum.

Aradaki benzerlik ne diye sorarsanız...

ÖFKE derim...

Sağlıklı bir karar için mutlaka, sakin bir kafa gerekmez mi?

Beşiktaş, o yıl şampiyon oldu. Nasıl mı, rahmetli Sadri Usuoğlu’nun, onca olay arasında, adeta saniyelerle yarışarak kısa bir zaman diliminde verdiği kararla...

Sizlerin karar vermeniz ve düşünmeniz için daha çok zamanınız var.

Lütfen bir kez daha düşünün!

* * *

VE yine derbinin hakemi İsmet Arzuman’a dönüyorum. Yazımın başlığı : Her düdükte korku üfledi!

Ancak, üflediği düdüklerde öylesine ürkek ve korkaktı ki, herkesin tartıştığı o malum pozisyonda çaldığı düdüğün sesini kendi bile işitemedi...

* * *

BİR küfür olayı var. Herkes gibi etkilendim. Hasan Şaş, eski takım arkadaşı Ergün Penbe’ye küfür etti!

Böyle işlere pek karışmak istemem. Arkadaş arasına ise, hiç girmem.

Ama burada tarafım. Hasan, Ergün Penbe’ye küfür etmişse, tarafım. Şu sahalarda küfür edilecek en son adamın, Ergün olacağını anlamadınsa, ben bir tarafım.

Ayıp ettin, hem de çok ayıp!
Yazarın Tüm Yazıları