Ders alacaksın!

OYUNUN her dakikasını ve sahanın her noktasını kullanmak gibi inanılmaz bir hırsla doluyduk. Bu hırsın oyuna yansıması için bazı değerleri yakalamamız gerekliydi. İşte bunu beceremedik...

Öncelikle birlikte düşünmek ve oynamak gibi ortak bir tavır koyamadık sahaya...

İyi organize olamadık. Pozisyon üretemedik. Oyunda egemen değildik.

Lafın doğrusu, oyuna ve skora hırsla asılırken, yaptığımız iş sadece kuru bir gürültüydü!

Aklıma geldikçe ürperiyorum. Birer dakika arayla rakibe iki pozisyon verdik. Evlere şenlik... Birkaç dakika sonra yine Gekas’a bir fırsat rahatlığı sunduk... Herkes gibi yüreğim ağzıma geldi.

Bitmedi, devamı var... 33 ve 34. dakikalarda kalemizde yaşadığımız iki tehlikeye bir de devre biterken gelen bir diğerini katalım... Sonuçta şöyle bir tablo çıkıyor ortaya. Hırsla saldırdığımız komşuya 6 pozisyon rahatlığı sunmuşuz.

Buna karşın, yakaladığımız veya üretebildiğimiz tek pozisyon ve tek heyecan yok...

Ne berbat bir ilk yarı değil mi!

Koskoca 45 dakikada Emre Belözoğlu’nun bir-iki pası... Gökdeniz Karadeniz’in saman alevini andıran birkaç atağı... Ve İbrahim Üzülmez’in soldan taşıdığı topların karambolde kayboluşu, boğuluşu...

* * *

Fatih Terim
ikinci yarıya Tümer Metin ile başladı. Topun bizde kalmasını sağlamak ve pozisyon sıkıntısını gidermek için düşünülmüş bir değişiklikti bu.

Çevreme kulak kabarttım, onlar da aynı şeyi konuşuyorlardı. Ve Tümer Metin topun ayağına değdiği ilk pozisyonda Tuncay’a bir pas attı...

Tek kelimeyle nefisti. Tuncay ne yaptı... Eline yüzüne bulaştırdı!

Şimdi eğri oturup doğruyu konuşalım... Biz, oyuncu değişimlerinde bir gol ararken, rakip, kalemizde cirit attı.

20 dakikaya yine 3 gollük pozisyon sıkıştırdılar. Her atakta bir fırsat yakaladılar.

Sonuçtan umudu kesenler ise, Bosna Hersek-Norveç maçının skoruna kafayı taktılar. Oradan gelen haber de milli takımın oynadığı oyun kadar kötüydü.

Sahi, bu milli takım neden böyle kötü oynuyor?

Galiba, bu sorunun yanıtını kazandığımız maçlardan sonra aramalıydık. Skorlara aldandık ve kendimizi de aldattık.

Rakip sahada 4-1 yendiğin rakibine Ali Sami Yen’de boyun eğiyorsan... Duygularını bir kenara itip gerçeklerden ders alacaksın. Evet, ders alacaksın!
Yazarın Tüm Yazıları