Çocuktan al haberi

PAZAR gecesi Ankaragücü-Beşiktaş maçı dönüşü, Atatürk Havalimanı’na G.Saray kafilesi ile aynı dakikalarda indik.

Onlar da Sivas’tan dönüyorlardı. Her bir köşeden sarı-kırmızı bayraklar sarkıyordu. Kalabalığın arasından sıyrılmak için bir delik ararken, afacanın biri lafı yapıştırdı...

Nereden abi, İntertoto’dan mı geliyorsun!

Gülsem mi, kızsam mı... Öyle bir laf attı ki, toparlanmam zaman aldı. Kısa bir diyalog geçti aramızda...

Ne o sen de şampiyon mu oldun?

Hemen yanıtladı...

Çoktan olduk abiciğim. Bizde bu inanç varken!

Üzerine adeta basa basa ve ses tonunu değiştirerek ve de inanarak söyledi bu sözleri...

Eve dönüşümde televizyonu açtım ve spor haberlerini izlemeye koyuldum. Konuşmalar G.Saray ve F.Bahçe ağırlıklıydı. Ve tartışıyorlardı...

F.Bahçe’de para var. Tesis var. Kurumsallaşma var. Üzerlerinde milyonların sevgisi var. Neden şampiyon değil...

Ve bir başkası işi tersten alarak, lafı aynı noktaya taşıyordu...

G.Saray’da para yok. Teknik adam yok. Fener’in elindeki kadro yok. Yine de şampiyonluğun en güçlü adayı.

Bunu tartışıyorlardı... Yine de somut bir sonuca varamıyorlardı. Konu uzayınca sıkıldım. Birden aklıma havalimanında 15-16 yaşlarında eli bayraklı ve G.Saray taraftarı çocuğun sözleri geldi. Ne demişti...

Bizde bu inanç varken!

Üzerine basa basa söylemişti bu kelimeleri...



* * *

AFACANIN sözleri beni adeta düşünmeye zorladı. Yokluğun sancılarını çeken bir kulüp, her türlü değerlerin var olduğu ezeli bir rakipten şampiyonluğu söküp alabiliyor...

Onu üzüntüye, kaosa sürüklüyor. Adeta canını yakıyor. Yoklarla boğuştuğu bir ortamda böyle bir başarıyı hangi güç ile yakalıyor ezeli rakip?

İnançla yakalıyor. Birlik-beraberlik ile yakalıyor başarıyı.

Bu sözler de beni değişik düşüncelere götürdü. Sadece tinsel, yani manevi duygulara dayalı bir güç, aradaki uçurumu silecek kadar etkili olabilir mi?

Yokluk hissi, bir camiayı böylesine birbirine kilitleyebilir mi?

Ve tüm zorlukları yenebilecek kadar bir birlik-beraberlik yumağı oluşturabilir mi?

Demek ki, oluyormuş!

Böyle bir duygu hangi ülke insanının kanını bu denli oynatabilir, hırslandırabilir ve gururunu isyana sürükleyebilir. Bunun için diyorum ki, bu başarı sadece G.Saray’a ait değil...

Bizim insanımızın başarısı!

Not: G.Saray’ın Sivasspor’u yenen kadrosunda sadece iki yabancı futbolcu vardı. Biri Song, diğeri de Nonda. Gerisi bizdendi. İkisi de 90 dakikayı tamamlamadı. Yerlerine Mehmet Güven ve Hakan Şükür girdi. Unutmadan söyleyeyim, teknik kadro da tamamen yerli malıydı! Duyurulur...



* * *

VE
lig biterken zirveden bazı ilginç rakamlar... G.Saray, Ali Sami Yen’de 39 puan toplarken, deplasmandan 37 puan getirmiş.

F.Bahçe, Saracoğlu’nda 44 puan almış. Deplasmandan sadece 29 puan...

Sivasspor 4 Eylül’de 40 puan toplama başarısı göstermiş. Dışarıda 30 puan...

Beşiktaş, İnönü’de 33 puanla yetinmiş. Ama deplasmanda 37 puana ulaşmış.

Rakamlara göre, sahasında en çok puan toplayan takım F.Bahçe.

Deplasmanın kralı ise, 37’şer puanla G.Saray ve Beşiktaş.

Hatırlatmak isterim, son hafta maçları bu rakamları değiştirebilir. Hatta, şampiyonun adını bile...

Futbol bu. Sağı-solu belli mi olur!
Yazarın Tüm Yazıları