Sahada soğukkanlı ve dengeli. Özel yaşamında ölçülü ve dikkatli. Genç yaşına karşın Sparta Prag’da kaptanlık yapması önemli bir olgu olarak yorumlanıyor.
ÇEK futbolcular için yaygın bir söylem vardır. Derler ki...
Beklenenden fazlasını vermezler.Ancak, hayal kırıklığı da yaratmazlar!
Oysa, Beşiktaş tribünleri yıllardır içine sindireceği, gönlünce alkışlayacağı bir yabancı transferin özlemi ile yanıp tutuşuyor.
Bunun için bir Amokachi’yi hala hasretle anıyor.Bir Pascal Nouma’yı hala aklından atamıyor. Ve onlardan sonra gelen her yabancıyı ince eleyip sık dokuyor. Kolay beğenmiyor ve sevgide mesafeli davranıyor.
Sivok için ön yargılı değilim. Dilerim, Beşiktaş aradığı yabancıya onun kimliğinde kavuşur.
Ben sadece işimi yapacağım. Aldığım bilgiler doğrultusunda huyunu-suyunu anlatarak ve kariyerini hatırlatarak bir Sivok Portresi çizeceğim. Beğenip- beğenmemek Beşiktaşlı taraftarlara kalıyor.
Sivok, öncelikle iyi bir profesyonel. Mesleğine saygı duyan ve işini ciddiye alan bir karekter.
Özel yaşamı sakin ve renksiz ...Bir-iki kaçamak için adını ve kişiliğine laf getirecek tiplerden değil.
Zaten, uzatmalı bir sevgilisi var.Yaşamının her dakikasını onunla paylaşıyor. Beşiktaş, bu bakımdan bir sıkıntı çekmeyecek.
Madalyonun diğer yüzüne gelince... Beşiktaş formasını giyip oynayana kadar endişeler hiç eksilmeyecek.
Ve bir soru kafaları hep kurcalayacak...
Sivok, Beşiktaş savunmasına güç katacak kariyerde mi? SİNAN Engin ve Ertuğrul Sağlam’a sorarsanız, her ikisi de Sivok’a kefil. Nesine kefiller, özel yaşamına ve adamlığına mı...
Her yönüne!
Özellikle Sinan Engin... Anlatırken ağzından bal akıyor sanki. Ve israrla aradıkları tipte bir savunma adamı transfer ettiklerini söylüyor.
Ona, Sivok nasıl bir futbolcu diye soranlar ilk ağızdan şöyle bir yanıt alırlar...
Kemik gibi!
Başka?
Hava toplarında etkili.
Sonra?
İyi kesici ve topu oyuna iyi sokuyor.
Bir özelliği de, önde ve arkada oynaması...Yani, hem savunmada hem de ön libero’da aynı performansı gösteriyor.
Özellikle ilk toplara girer, rakibin pozisyonunu bozmayı amaçlar. Yine de dengeli ve dikkatlidir. Kolay dağılmaz. Üstelik soğukkanlıdır. Buz adam gibi...
Anlatımlarda ve kelimelerde bayağı iyi bir futbolcu Sivok. Daha doğrusu kağıt üzerinde bir sorun yok. Söylenenler de bunun doğrultusunda...
İŞİN bir de İtalya cephesi var... İtalya’dan ulaşan bilgiler ise, daha farklı.
Udinesse’ye Sparta Prag’dan geldi. Ancak, seri A’da beklenen performansı yakalayamadı. Çok az sayıda maç oynadı.
13 karşılaşmanın 4’ünde ilk onbirde forma giydi. Diğerlerinde kenarda bekledi ve daha sonra oyuna girdi.
Geçirdiği sakatlık, Sivok’un İtalya macerasını önemli ölçüde etkiledi. Ve bu sakatlıktan daha da acı bir olay yaşadı Sivok...
Oynadığı mevkiye bir Türk oyuncu transfer edildi. Ve Sivok yedekler kulübesini boyladı!
Daha sonra ülkesine döndü. Eski kulübü Sparta Prag’a kiralandı. Buradaki performansı beklenenin üzerindeydi. Ve bu nedenle genç yaşına karşın takım kaptanlığına getirildi.
Onu bir de Hürriyet İtalya temsilcisi sevgili Reha Erus’tan dinleyelim...
Oyun zekası iyi.İki ayağını da kullanıyor.Orta saha ile diyaloğu mükemmel.
Peki, Udinesse bunu neden gözden çıkardı?
Yabancı sayısı fazlaydı.Tekrar eski kulübüne kiraladı.
Daha neler söyleyeceksin Sivok için?
Adam adama oynamayı sevmez.Beceremez de.Ama alan savunmasını eksiksiz yapıyor.Kademe anlayışı da iyi.Fuleli bir oyun stili var.Bir savunma adamı için olumlu pas yüzdesi bayağı yüksek...
Bunlar da Reha Erus’un söyledikleri.Hiç de kötü bir karne değil! SİVOK’un gençliği en büyük avantajı. Henüz 25 yaşında. Beklenen performansı yakalarsa, Beşiktaş ile uzun bir beraberlik yaşayabilir.
Az daha unutuyordum. Irkçılığa karşıdır Sivok. Hatta bu konuda aktif rol de almıştır. Ve herkesle tartışacak kadar bilgi yüklüdür.
Sivok, İtalya’nın dünyaca ünlü kulübü Milan’ın da transfer listesine girdi. 2003 yılında başarılı bir dönem geçiren Sivok’un Milan’a transferini geçirdiği sakatlık önledi.
Milan’ın kapısından dönen Çek futbolcu, bunu meslek yaşamındaki en şansız olay olarak adlandırır.
Ve dostlarına anlatırken,üzüntüsü yüz hatlarına yansır!
Bu transfer Beşiktaş’a kaça patladı? Sağlam yerden aldığı rakamlara göre Beşiktaş, 4.5 milyon Euro’luk bonservis bedelini 4 yıl gibi uzun bir zaman diliminde ödeyecek.
İlk yıl 300 bin, diğer yıllar 1.4’er milyon Euro. Sivok da 800 bin Euro alacak!
Çek futbolcu, İstanbul’u biraz da olsa tanıdığını söylüyor. Sparta Prag forması ile Kadiköy’de F.Bahçe’ye karşı oynayan Sivok, kısa bir İstanbul turu yapma fırsatı da bulmuş. İstanbul için tek kelime söylüyor...
Büyüleyici!
Çek milli takımının 23 kişilik Euro 2008 kadrosunda yer alan Sivok, yazımın başında da söylediğim gibi Beşiktaş formasını giyip sahaya çıkana kadar hep kafaları kurcalayacak.
Ve Beşiktaş taraftarı, bu süreçte sürekli aynı soruya bir yanıt arayacak...