ARAĞACINI kurdular, gömleği giydirip dedikoduya başladılar.
İstifa mı eder, yönetim mi ipini çeker?
Spor gündemi Ertuğrul Sağlam’ın kaderini tartışırken, Süper Lig’in kaygan zemini iki teknik adamı daha dillere düşürdü.
Biri Aragones, diğeri Skibbe!
Şimdi manşetler ve yorumlar bu iki adamı yargılıyor.
Aragones, Kayserispor yenilgisinden sonra özür dilese de... Tek ve en hatalı kişi benim diyerek suçu yüklense de...
Ve istifayı kesinlikle düşünmüyorum diyerek tavrını koysa da, sonuçlar ve istatistikler F.Bahçe’ye gönül verenleri çıldırtıyor.
Aragones’in ekibi, bu sezon oynadığı 6 Süper Lig maçının dördünü kaybetti.
Benzeri bir felaketi tam 37 yıl önce bir kez daha yaşadı F.Bahçe. Şimdi de Aragones ile yaşıyor.
Kayserispor, 11 yıl sonra Kadıköy’de ilk kez F.Bahçe’yi yendi. Bu da Aragones’e rastladı.
Ve F.Bahçe 115 lig maçı sonrası ilk kez Kadıköy’de 4 gol yedi. Bu da Aragones’in kredisini tüketti.
Yine de direniyor Aragones. Hem de hiç aldırmadan... İspanyol Canal Plus televizyonu, Aragones, başkan Aziz Yıldırım’ın da koltuğunu sallıyor diye feryat etsin...
F.Bahçe tribünleri yırtarcasına I love you Zico diye İspanyol hocaya sitemler göndersin... Aragones istifini hiç bozmuyor.
Üstelik, bir de yorum getiriyor bu isyana:
İşler iyi gidince, bu kez de seni seviyoruz Aragones diye bağıracaklar.
Sonuçta, F.Bahçe ve Aragones berbat bir hafta sonu geçirirken, Kayserispor alkışlarla uğurlandı Kadıköy’den. Lafın kısası...
Tolunay Kafkas Şah dedi, Aragones Pes etti!
NOT : Fenerbahçe’nin Alex’siz maç kazanamıyor düşüncesini savunanlara duyurulur...
Kim dinlerdi Alman hocanın maç sonrası sıraladığı özürleri...
Æ Sonucunu doğal olarak sakatlıklara bağlayabiliriz.
Æ Sakatlıktan sonra bazı oyuncuların eski performanslarına dönmesi zaman alıyor.
Æ Bu da takım birlikteliğimizi bozuyor.
Æ Defansif orta saha oyuncularımızın sakatlığı sonucu etkiledi.
Skibbe, böyle bir açıklama ile özetledi Bursa yenilgisini. Oysa, serzenişler sakatların da ötesinde Skibbe’ye yönelikti.
Bu arada maçın sonucununu etkileyecek iki flaş ismi gündeme getirenler, iki teknik adam Samet Aybaba ile Skibbe arasında da bir kıyaslama yapıyorlardı. Ve diyorlardı ki...
Samet Aybaba Yusuf Şimşek’i ne kadar akıllı kullandı. Skibbe, Lincoln’ü nerelerde koşturdu!
Sonuçta, G.Saray’ın beklenmedik bir yenilgi ile sarsıldığı haftada, F.Bahçe de beklenmedik bir darbe aldı.
Ve Tanrı Skibbe’yi korudu!
HHH
LAF Ertuğrul Sağlam’dan dönüp dolaşıp nerelere geldi. Ve bir başka teknik adam, Samet Aybaba...
G.Saray maçı öncesi kısa bir telefon sohbeti yaptık Samet hoca ile.
Israrla gençlerden söz etti. Gelecekte bu gençlerin Bursaspor’u inanılmaz yerlere taşıyacağını söyledi.
Onları anlatırken, ister istemez sesi yükseliyordu. Gençlere duyduğu güvene adeta başkalarını da inandırmak istiyordu.
Lafın arasında dedi ki...
Benim geniş kadromda 1992’li 8 futbolcu var.
Yani, 16 yaşında mı?
Evet, ancak o kadar. Bir o kadar da 18 yaşında genç var.
Genç değil hocam bunlar çocuk!
O çocukların her biri bir-iki yıl içinde Bursaspor formasını giyecek.
Ve telefonu kaparken şöyle bir espri yaptı Samet hoca...
Bu sezonda Bursaspor’un ilk onbirinde iki tane 16’lık çocuk görürsen hiç şaşırma!
Bursaspor-G.Saray maçını izlerken bu söyleşimiz geldi aklıma. Ve gözüm 33’lük Yusuf Şimşek’e takıldı. Söylendim kendi kendime...
Bir fidan bahçesinde sanki koca bir gül.
Oyunun 90 dakikalık kısacık ömrüne bunca güzelliği sıkıştırmak her babayiğidin işi değil.
Zidane mısın be kardeşim!
HHH
VE ardı ardına gelen telefonlar bir raslantı mıydı. Yoksa bir komplo mu?
Trabzonsporlu bir okur ve onu izleyen diğer taraftarlar sitemle karışık yakındılar...
Trabzon’dan hiç söz etmiyorsun!
Ne yazmamı istiyorsunuz. Lidersiniz, mutlusunuz. Bunları yazarak anlatmak mümkün mü?