Paylaş
Alınan karar doğrultusunda dünyada ilk defa bir maçta tribünlerin tamamı kadın ve çocuklara açıldı. Bu sayede Şükrü Saracoğlu’nda eşi benzeri görülmemiş bir atmosferi izleme imkânına sahip olduk.
Televizyon başında maçı izlerken tribündeki şovları görünce kıskanmadım desem yalan olur. Ses biraz kulaklarımı çınlattı ancak pozisyonlarda verilen tepkiler bana Premier Lig taraftarlarını hatırlattı. Enerjileri 90 dakika boyunca bitmedi. En azından birçok erkek taraftara sırtı sahaya dönük olmadan maç izleyerek tezahürat yapılabileceğini gösterdiler.
Maç esnasında açılan “Ofsaytı da biliriz 50 bin olmayı da” pankartı Fenerbahçe’nin erkeğiyle/kadınıyla takımının arkasında olduğunu göstermesi açısından önemli bir örnekti. Bu taraftara ister “Saracoğlu Melekleri” ister “50 bin Kanaryalı” deyin ama üzerlerine düşen görevi karşı cinslerinden daha iyi yaptıklarını söyleyip, haklarını teslim edin.
Maça dönecek olursak, Fenerbahçe ilk iki maça göre oldukça kötüydü. Sahada dağınık ve aşırı top kaybı yapan bir Fenerbahçe vardı. Yine de 90+4’te Semih’in ofsayt gerekçesiyle verilmeyen golüyle 2 puan kaybedildi.
Futbol tarihimiz bugün, ilk kez kaybedilen puanları yazmayacak, ilk kez oynanan oyunu önemsemeyecek…
Tarih bugün, dünyanın en güzel tribününde alınan en güzel sonucu yazacak…
Paylaş