Paylaş
Manuel Pellegrini…
Malaga, tarihinde ilk kez katıldığı Şampiyonlar Ligi’nde grup aşamasını lider bitirirken, gözler bu başarının mimarına değil mühendisine yani Pellegrini’ye çevrildi.
Ülkesinde "el ingeniero" yani mühendis olarak tanınan Pellegrini, Malaga’nın grubu lider bitirmesinin yanı sıra namağlup bitirmesinde de başrolü oynayan tek isim oldu. Hayal kırıklığıyla dolu Real Madrid macerasının ardından, iki yıl önce Şeyh Abdullah El-Tani’nin takımı Malaga’nın başına geçen Pellegri’nin neler yapabileceği büyük merak konusuydu.
Barcelona ve Real Madrid tarafından parsellenmiş bir lige, Santi Cazorla, Jeremy Toulalan, Ruud van Nistelrooy gibi yıldızlarla başlayan Pellegrini, ilk sezonunda La Liga’yı dördüncü sırada bitirdi.
Şeyhin kaynakları kısması ve ayak oyunları, başta Cazorla gibi önemli oyuncuların takımdan ayrılması Pellegrini için yepyeni bir macera demekti. Ancak 60 yaşındaki teknik adam bu konularda oldukça tecrübeliydi ve risk almak, zor zamanlarda takım idare etmek onun işiydi.
Isco gibi genç bir yeteneğe sorumluluk vererek takımın yıldızı haline getiren Pellegrini, bu futbolcunun etrafını ise Santa Cruz ve Saviola gibi deneyimli futbolcularla sararak Malaga’nın çehresini değiştirdi.
Artık tek hedefi Devler Ligi’nde kendini ispat etmek olan bu takım için ilk ciddi sınav Zenit maçıydı ve Pellegrini kendi yıldızının performansıyla sahadan üç puanla ayrılan taraf oldu. İşte bu tarihi başlangıç yepyeni bir destanın aslında ilk günleriydi.
Villareal yıllarında istikrarın geçici olmadığının altını elde ettiği başarılarla çizen Pellegrini için Malaga belki bir Milat, belki bir rüyanın gerçeğe dönüşmesiydi.
Düşler Sahne’sinden yükselen bu çığlık, “bir gün bir yerde tekrar karşılaşırsak eğer, benimle yeniden tanış” diyen bir adamın selamıydı, Bernabeu tribünlerine…
Paylaş