Paylaş
Bu kolay değil, ama imkansız da değil. Macaristan değiliz, Hollanda’yı da dize getirecek kalitedeyiz. Bunu başarmak için bazı faktörleri Kadıköy’de yerine getirmeye mecburuz. Nedir onlar, gelin birlikte bakalım...
- Atak futbol, Hollanda’yı bozar... Fatih Terim, bu tip kritik maçlara oldukça farklı hazırlanan bir teknik adam. Oyunu kendi alanında kabullenmek yerine atak bir futbolu tercih ederse, rakibi bozup istediği sonucu alabilir.
- Topa daha çok sahip olmalıyız. Hollanda topu ayağında tutmayı seven bir takım. Ancak top rakipteyken konsantrasyon kaybı yaşıyorlar ve hata yapma yüzdeleri oldukça artıyor. Burak ve Umut ile savunma arkasına atılacak toplar tehlike yaratır.
- Takım halinde savunma şart. Top Hollanda’nın ayağındayken takım savunması oldukça önemli. Robben ve Van Persie’ye karşı özel önlem almalıyız. Sürekli pres yaparak bu oyuncuların istediği topları alması engellenmeli.
Artıların takımı
Hollanda kusursuz bir makine gibi. Tıkır tıkır işleyen bir takım var Van Gaal’in elinde. İşte saat gibi çalışan bu takımın, en önemli özellikleri...
- Genç bir defansa sahipler. Bu onları savaşçı kılıyor.
- Disiplinden asla taviz vermiyorlar. Bu onları güçlü hale getiriyor.
- Van Gaal faktörü avantaj ama karşılarında bu kez Terim var. Zor durum.
- Robben, belirleyici bir isim. İyi olduğunda da kötü olduğunda da kahraman.
- Caner’in olmaması, Kadıköy’deki maçta bence en büyük avantajları olacak.
- Orta saha ve hücum bağlantıları kusursuz. Farklı skorlar bu yüzden geliyor.
Paylaş