Paylaş
İspanya’da “sanatçı, deha ve sihir” deyince akla gelen ilk futbolcu kuşkusuz Andres Iniesta…
Kendine özgü futbol stiliyle ayrı bir klasmanda yer alan Iniesta, Levante karşısında alınan 4-1’lik galibiyette, attığı 1 gol ve 17 dakikada yaptığı 3 asistle sahanın yıldızı oldu.
10.yılını kutladığı Katalan ekibinde futbolun asıl mutfağının orta saha olduğunu gösteren Iniesta, mükemmel top tekniği, inanılmaz dönüşleri ve adrese teslim paslarıyla kendi sınıfını yaratan yeşil sahaların en özel adamlarından biri.
Geriye dönüp baktığında çok şey başarmış bir adam olmak isteyen ve kişisel tarihinde görmek istediği tek şeyin futbol olduğunu söyleyen Iniesta için en doğru tanımı Albert Benaiges yapmıştı;
“Dünyanın en iyi beş oyuncusu arasına girdi ama çok daha önemlisi, her zaman Albacete’den gelen nazik ve basit Andres olarak kaldı”
Don Kişot'un memleketi Albacete’den çıkan, metroda seyahat eden, hayranlarıyla birlikte sinemaya giden, şampiyonluk primini zor durumdaki insanlara bağışlayan, sade bir düğünle evlenen, neresinden tutarsanız tutun "kusursuz" bir kimliğin tam karşılığıdır Iniesta.
Geldiği yeri unutmadan, futbolun en sade şeklini kendi zarafetiyle birleştiren Iniesta, Barcelona senfonisine unutulmaz, bir daha çalınamaz tınılar katarken, “bir insanın hayatının ikinci yarısı, ilk yarıda kazanılan alışkanlıkların sürdürülmesinden ibarettir” diyerek Tolstoy’a selam göndermeyi de hiçbir zaman unutmadı.
Paylaş