Paylaş
Elbette futbol dâhisi Daum’un transfer ederken gördüğü yeteneği, ön liberoda oynatarak öldürmesi, oyunu basit ve düzgün oynayan Johnsen’in, İnönü macerasının kısa sürmesindeki bir diğer önemli nokta oldu.
Daum’un Beşiktaş’ın başından ayrılmasıyla birlikte göreve gelen Rasim Kara’nın ilk muhteşem icraatı Johnsen’i göndermek oldu. Johsen,22 maç formasını giydiği Beşiktaş’tan, hiç kimsenin beklemediği bir takıma, Manchester United’a transfer oldu.
Sir Alex Ferguson’un, Johnsen’i Manchester United’a transfer etmesi “futboldan çok iyi anlayan” bizlere bir tokattı. Elbette bu tokat sadece Ferguson’un attığıyla kalmadı. Johnsen’in cevabı da aynı sertlikte oldu. Gary Pellister gibi çok önemli bir oyuncunun görevini devralarak altı sezon Manchester United forması giydi.
Futbol üstatlarımızca “Düz adamdı, yanına iki pas yapıyordu, koşmuyordu” denilen Johsen, M.United ile 6 sene içinde 4 lig şampiyonluğu, 1 FA Cup ve 1 UEFA Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yaşadı.
Manchester United’ın ardından Aston Villa’ya transfer olan Johnsen, İngiltere kariyerini Newcastle United formasıyla sonlandırdı.
Alışmıştık kasap Muzafferlere, kesip biçen savunmacılara… “Top geçer adam geçmezle” büyümüş, futbol kültürümüz “Çanakkale geçilmez”den öteye geçmemişti ya anlayamadık Johnsen’i…
Aktif futbol hayatını Valeranga’da sonlandıran Johnsen, bugünlerde futbol yorumculuğu yapıyor.
Kim bilir, belki bir gün kendisini çok eleştiren duayenlerimizle birlikte Johnsen’i, TV ekranlarında da görürüz. Ne de olsa o futbolu bıraktı, ama onu eleştirenler hala aynı yerde duruyor...
Paylaş