Bir prensin düşleri

Dünya tarihine geçen golleri ve tozlu raflardan çıkardığı rekorların yanı sıra Messi’nin futbola getirdiği yeni soluk edebiyatçılara da ilham oldu.

Son yıllarda bu ilhama kapılan isimlerden gazeteci/yazar Jose Manuel Garcia, Arjantinli golcünün kahramanlıklarını ve başarılarını yayınladığı bir kitapta topladı;

“Messi, bir prensin düşleri”…

Garcia kitabında, 1987 yılında dünyaya gelen Messi’nin büyük bir savaşçı olduğunu ve bu büyüklüğü sadeliğinden hiçbir şey kaybetmeden başardığını anlatırken, onun futbol tanrılarının gözlerine bakarak hiç kimsenin cesaret bile edemeyeceği şeyleri hayallerinin peşinden koşarak gerçekleştirdiğini vurguluyor.İspanyol yazar için Messi, rekorları, golleri ve kişiliğinin ötesinde dünyaya verilecek bir “umut mesajı” taşıyor.

Messi dört kez üst üste dünyada yılın futbolcusu seçilmiş, bir takvim yılı içinde 91 gol atarak 40 yıl sonra bu rekoru kıran ilk oyuncu olmuştu. Tüm bunlar Garcia’nın gözündeki Messi’nin başarabileceği sıradan ayrıntılardı.

Mutlak olan, daha küçük yaşlarda hayalinin peşinde koşmaya kendini hazırlamış bir oyuncunun içindeki “umudu” herkese aktarabilmesiydi. Ünlü Fransız yazar Antoine de Saint-Exupery’nin unutulmaz eseri “Küçük Prens” ile tüm dünyaya verdiği umut gibi.
Sahra Çölü'ne düşen bir pilotun Küçük Prens'le karşılaşmasıyla başlayan kitapta Exupery, insanların hatalarını ve aptallıklarını, büyüdükleri zaman geride bıraktıkları basit çocuk bakışında anlatıyordu.

Exupery, “Çölü güzel kılan, bir yerinde bir kuyu saklıyor olması” derken insanın yüreğiyle aramadığı hiçbir şeyi gözleriyle bulamayacağını söylüyordu. Onun için yalnızca çocuklar ne aradıklarını biliyordu. Ve o göz sadece “Küçük Prens”e aitti. Tüm dünya o prensin gözünde düşlerini görüyordu. Tıpkı, Garcia’nın, Messi’nin gözünde gördüğü o çocuk gibi…

“Basit bir çocuğun büyüleyici kişiliği, küçük bir beden ve içinde sakladığı dünyanın en iyi futbolcusu”…

Tüm bunlar Messi’yi özetliyordu. Belki en güçlü ya da en hızlı değildi ancak düşündükleri ve gördükleri bir düşün parçalarıydı. Düşlerinin peşinde koşan amatör bir çocuğun ayaklarında dolaşan sihir ve kendisini izleyen milyonlarca insanın yüzünde yarattığı doğal gülümseme satın alınamayacak kadar değerliydi.

Gözyaşı, ter ve kan bu dünya sakinlerinin büyük kısmında yer etmişken, Ay’da bir su parçası gibi nadide bulunan, küçük gezegenler keşfedildiğinden beri nereden geldiği merak konusu olan, futbol topunu ayağına aldığında kendisini izleyenleri düşlerinin peşinden koşturan, Che Guevara’nın şehri Rosario’da doğan o çocuğun gözündeki küçük prens, Lionel Messi...