Paylaş
2009 yılından bu yana Katalonya Milli Takımı’nı çalıştıran Hollandalı, son olarak çıktığı Arjantin maçından zaferle ayrıldıktan sonra verdiği röportajda, “Bu resmi bir maç değildi ama yine de Arjantin’i yendiğinizde görevinizi yapmış olursunuz. Bu herkes için önemli bir mesajdı ve ben de görevimi başarıyla tamamladım” teknik direktörlük kariyerinin son sözlerini söylüyordu.
Cruyff kimilerine göre "saçmalıkların efendisi" kimilerine göre de "her şeyi herkesten daha iyi anlayabilen" bir adamdı.
Chicago'daki bir taksi şoförüne şehre giden en kısa yolu söyleyen, Ian Woosnam'a ritmini değiştirmesi gerektiğini tavsiye eden, ameliyatından önce cerrahıyla operasyon hakkında tartışan hatta çocukları doğduktan sonra onların bezlerini değiştirme konusunda hemşireleri denetleyecek kadar her şeyin içinde olabilen, modern futbolun en ilginç hikayelerinden birinin sahibiydi.
İlginçtir böylesine bir dehanın 12 yaşında okulu bıraktığını kim bilebilirdi?
Seçtiği sözcükler insanı ikna edecek kadar akıl dolu, kendini aşabilecek kadar deha ürünüydü. Kendi dili olan Felemenkçeyi kullanış biçimi bile bilimsel makalelere konu olmuştu.
Hayatı tamamen konuşmak üzerine kurulu olup beceremediği tek şeyin "konuşmak" olduğunu söyleyen, işi bir o kadar ileri götürüp kendi kelimelerini türetecek kadar birikime sahip bir futbolcu ve teknik adamdan çok "filozof" tanımının tam karşılığını oluşturuyordu.
Hayatında farklı bir sayfa açan 65 yaşında Cruyff'u en iyi anlatan isimlerin başında kuşkusuz Henk Davidse geliyordu. Yarım asrı devirdiğinde yaşadığı zamanı 100 yıl olarak betimliyor, hayatını kaleme alan Davidse'yi "artık olmayan bir zihni kutsuyor" ifadeleriyle tanıtıyordu.
Henüz genç ve futbolunun zirvesinde olduğu yıllarda Hollandalı gazetecilerin son okuduğu kitabı dalga geçerek sormalarına rağmen Cruyff, hep aynı cevabı veriyor ve ısrarla "Cinayet Mahkemesi" kitabından bahsediyordu.
Bakmakla görmenin yıllardır tartışıldığı bir dünyada, okumaktan hiç bıkmadığı o kitapta anlatılan önyargıları, dogmaları, açmazları, çelişkileri, çuvaldızı kendisine de batırarak ustaca harmanlayan; "anladığınız zaman görmeye başlarsınız" diyebilecek kadar derinlerde yaşayan bir futbol kahramanıydı Johan Cruyff...
Paylaş