Paylaş
Hollanda’nın etnik ve sanata düşkünlüğüyle bilinen bölgesi Rotterdam’da dünyaya gelen Van Persie, tıpkı doğduğu yer gibi sanatla dolu bir ailenin içinde büyüdü.
Annesi Jose Ras, iyi bir ressam ve mücevher tasarımcısı, babası Bob ise heykeltraş olan Van Persie küçük yaşlarda sanata teşvik edilmesine rağmen ayaklarındaki yetenek her şeyin üstüne çıktı.
Rotterdam sokakları, masa tenisi, dart ve tenis tutkunu Van Persie’nin muhteşem sol ayağını konuşmaya başladığında genç yetenek için sanatın adı belli olmuştu;
“Futbol”…
Anne ve babasının zamansız ayrılığı sonrası bir seçim yapmak zorunda kalan Van Persie, babasıyla birlikte yeni bir hayata yelken açtı. Okulun en yaramaz çocuklarından biri olan Van Persie sürekli derslerden atılıyor, yaşadığı disiplin sorunları onun iyi bir öğrenci olmasını engelliyordu. Disiplinsizliği ise 40 yaşındaki okul bekçisi Sietje Moush ile kurduğu arkadaşlıktan kaynaklanıyordu. Parçalanmış bir ailenin çocuğu olarak içindeki öfke o kadar büyüktü ki Al Pacino’nun “Scarface” filmi onun vazgeçilmezleri arasında ilk sırasında yer alıyordu. Ancak sanat içinde büyüyen bir çocuğun kendini bulması ve futbolla yoğrulması fazla uzun sürmedi.
Van Persie’nin, Excelsior ve Feyenoord kulüpleriyle başlayan futbol kariyeri 2004 yılında Arsenal’e transfer olmasıyla bambaşka bir boyut kazandı.
Arsene Wenger, Van Persie’yi İngiltere’ye getirirken kafasında mükemmel projeler yatıyordu. Bergkamp efsanesini devam ettirecek ve sonuna kadar Arsenal diyebilecek bir yeteneğe ihtiyaç duyan Wenger, Van Persie konusunda en ufak bir tereddüt duymadı.
Kuzey Londra’nın zengin bölgelerinden Hampstead’e yerleşen Van Persie ve babası, burada yeni bir başlangıcın ilk adımlarını attı. Van Persie, dönemin büyük yıldızları Bergkamp, Pires ve Henry ile birlikte oynama şansını yakaladı. Onlardan öğrendiklerini kendi yetenekleriyle üst seviyelere taşıyan Van Persie, başarı ve gol dolu sezonlara rağmen dindiremediği kupa hasretine son vermek için 2012 yılında Arsenal’e veda ederek M.United’ın yolunu tuttu. Gol kralı olarak imza attığı United’la geçirdiği ilk sezonunda gollerine devam eden Persie, bir kez daha Ada’nın en golcü ismi oldu.
Futbola kendi özel dokunuşlarını ekleyerek farklı tatlar katan Van Persie, yeşil sahalarda bambaşka seviyelere ulaşırken, sanat kariyerinde 40 yılı geride bırakmaya hazırlanan babasına da yeni eserlerinde ilham oldu. Hollanda’ya altın çağını yaşatan Rembrandt ve Vincent van Gogh gibi…
Paylaş