Paylaş
Tribünde de derin bir yalnızlık... Siyasete bulaşanı teslim etmek için konulan ‘kombine şartı’ndan ötürü tribünde yer yer ama büyük boşluklar; ve de hem takıma hem yönetime ayar veren tezahüratlar... Yönetim kendini yalnızlığa gömmekten geri durmuyor: İsimleri yazılı levhayı, yeni stadın temeline ‘basına kapalı tören’le gömdüler. Teknik heyeti de yalnızlıktan azade değil. Hafta boyunca Sergen Yalçın’ın ‘ağabey’ olarak geleceği yazıldı çizildi...
‘Yalnızlar rıhtımı’na dönüşen Haliç’in kıyısındaki stattan dün alınan 3 puan umarım çoğaltır Beşiktaş’ı...
İLK 45: Boral ve Köybaşı’nın siftah yaptığı; ‘as’larından yoksun siyah beyazlı takımın tek silahı yürekten oynamak olacaktı. Ancak Bilic’in ‘A2’ kıvamındaki takımı da ‘ideal 11’i gibi iyi bir ilk devre çıkardı. Bölüm 1-1 kapansa da oyun tatmin ediciydi. Kanatlar fena çalışmadı. Lokomotiv Olcay, işi eline yüzüne bulaştırmadı. Bu ‘Kurtuluş Savaşı yokluğu’nu andıran günde Holosko, ilk devre taşın altına hiç elini koymadı. Yenilen golde yine Serdar’ın kademe hatası vardı. Alıştık artık(!).
İKİNCİ 45: Bilic, “Umarım oyuncu değişikliğine lüzum olmaz” diyerek çıkmıştır bu bölüme. Çünkü arkasını döndüğünde kulübede muhtemelen onun da yeni tanıştığı
Ufuk Er ve Ümit Karaal’ın gözlerinin içine baktığını görecekti. En parlak isim “Feda” diyerek, kendini riske eden Gökhan Töre’ydi. Holoskon’un erken golüyle derin bir nefes aldı. Golün de coşkusuyla, geçen haftaların aksine ayakta kalarak ikinci devreyi de domine etti. Kartal’ın tek şansı kadro zaafının büyük olduğu bir günde zayıf Elazığ ile karşılaşmasıydı. O kadar şans da olsun artık. Yine de sahadaki takım, dayanışmayla maçı kazandı.
MAÇIN İYİSİ
Genelde tüm takım özelde Olcay, Uğur Boral ve Holosko.
MAÇIN KÖTÜSÜ
Kombine dışında bilet satışı yaptır-mayan yönetim.
HAKEM: Sahada Donk olmadığı için işi çok kolay oldu(!)
Paylaş