Paylaş
Ne var ki Kartal, Akdeniz’de rehabilite olacağına depresyonunu daha da derinleştirdi. Selef Aybaba, halefi Bilic’i alt ederek, hem ilk ‘menemen partisi’ni yaptı hem de kendisi adına Orman yönetimiyle de ‘hesaplaştı’...
İlk 45
BİRAZ nem biraz da gamsızlıktan olsa gerek ilk yarım saat ‘uyku modu’nda geçti. Sonrasında iki taraf da bu kısır oyunda şanslar buldu ama fileleri gören olmadı. Bireysel performanslardaki düşüş, şiarı ‘sosyalist takım’ olan Beşiktaş’ın yolunu yokuşa sürüyor. Öyleki Fernandes, mahir olduğu duran toplar da bile etkisizdi. Atiba, üçüncü bölgede dağınık, Töre şevksiz... Olcay koşuyor ama nereye? Almeida, ‘Şükür-Arif’ modeli oynuyor fakat ‘arif’ olan bir Olcay yoktu yanında yöresinde.
İkinci 45
DIARRA, ilk yarıda nasıl gol atacağının işaretlerini vermişti esasen ancak bunu beş dakikada iki kez yapacağını da kimse beklemiyordu. İlk gol, derbideki basit hataların devamının ürünü, ikincisi de ‘hızlı forvete karşı Escude ne yapar’ın cevabı ve tecrübenin de çaresizliğiydi...
Bugüne kadar ikinci 45’lerde vites yükselten Beşiktaş, 2-0 geriye düşünce ne yapacağını şaşırdı. Can havliyle yüklendi, haliyle geride zaten pek sağlam olmayan sigortaları da iyice gevşedi. Fark daha da artabilirdi. Arena’da Aslan’a kök söktürdüğü unutulmuş Antalya’nın. Kartal bir gol bulsa belki puan kurtarabilirdi ama olmadı. Muhammed iyi top yapsa da kenardaki mesaisi uzayan Pektemek birçok melekesini kaybetmiş. Forvetler ikilendi pozisyonlar artmadı. Bilic’in tribünde olması yenilginin mazereti olamaz. Bilakis bu durum, takım için bir karakter koyma vesilesi olmalıydı. Bir sonraki rakip deplasmanda Eskişehirspor... Ya kriz derinleşecek ya da yeniden beyaz bir sayfa açılacak...
MAÇIN İYİSİ
Tartışmasız Diarra. Gerçekle yüzleştirdi.
MAÇIN KÖTÜSÜ
Fernandes. İki haftadır ağırlığını yitirdi.
HAKEM
Kartını çok seviyor ama Emre’den kırmızıyı esirgedi.
Paylaş