Paylaş
Çok mu iyi oynuyorlar, hayır! Şampiyon mu olacaklar, sanmıyorum. Ama tüm bunların hiçbir önemi önemi yok. Topu uzaklaştırmak için ‘dan-dun’ yaptılar, evet. 0-0 iken de 1-1’i bulurken de gözleri hep saatteydi. Zamana oynadılar, ikinci tura çıkmak için. Çıktılar mı, çıktılar. Cezayir, Dünya Kupası’nda gruplardan çıktı işte…
AKIN AKIN AKINFEEV!
Belçika karşısında baskın oynamayı tercih etmeyen Rusya, Ortadoğu petrollerine saldıranların iştahıyla Afrikalı Cezayir’e yüklendi. Öyle ya, bulmuş fukarayı alacak üç puanı ve turlayacak! Ama öyle olmadı işte. Akın üzerine akın yapsalar da kalelerindeki Akınfeev’in bir kez daha saçmalaması sonucu 1-1’e razı gelip turu kaybettiler. Akınfeev’in iyi bir kaleci olduğu da artık ‘Yüz Büyük Rus Yalanı’ listesine girmiştir(!) Rusların futbolu değil de siz edebiyatına bakın iyisi mi, finalliktir!
32 YILLIK ETİK HESAPLAŞMA
Bu topraklardan geçmiş ve tıpkı Löw ve Del Bosque gibi kadri kıymeti bilinmemiş Vahid Halilhodzic’in, –büyük ihtimal yeniden Trabzonspor’un başına geçecek- çalıştırdığı Cezayir, tarihinde ilk kez gruplardan çıkarken rakibi Almanya oldu. Bu çok ‘manidar’ bir eşleşme oldu. Zira, bu bir tarihi eşleşme. Yıl 1982… Cezayir, grubunu namağlup bitirmiş Almanya-Avusturya maçının sonucuna bakıyor. Namuslu bir oyun oynansa muhtemelen bir taraf kazanacak ve böylece Cezayir de ikinci tura çıkacak. Ne var ki bu ikili “Biz kardeşiz” deyip top çevirerek, maçı istenilen şekilde (1-0 Almanya lehine) tamamlamayı başarıp(!) Cezayir’i harcamışlardı. O gün bugün futbolseverin bir ahı vardır Almanlara karşı. Şimdi 32 yıllık bir ‘etik hesaplaşma’ olacak. Almanlar güçlü ve kuvvetli. Evet bu Almanya çok değişti ve sempatizanı da arttı. Hatta, Amerika ile ikisine beraberlik yettiği halde, onları yenip spekülasyonlara mahal vermedi. Cezayir’i elemeleri kuvvetle muhtemel. Yine de meşin yuvarlağın sihrine olan imanımız tam!
Ha bu arada Oğuz Yılmaz’ın Cezayir Havası ile Arif Sağ-Musa Eroğlu ikilisinin Cezayir’ini hiç dinlemiş miydiniz?
ÇAKIR DA GRUPLARDAN ÇIKTI!
Maçın hakemi Cüneyt Çakır’dı haliyle iki kelamı ayrıca etmek lazım. Hatasız bir maç çıkardı. İlki de öyleydi. Haliyle Çakır’ın da gruplardan çıktığını söylebiliriz. Final biraz hayal olsa da FIFA’nın hak ettiği bir maçı vereceğini düşünüyorum…
HALEF SELEFİ GEÇMİŞ
Amerika, Almanya’ya kaybetse de averajla turladı. Bu müsabakanın mühim yanı iki takımın başındaki çalıştırıcıların rekabetiydi. Almanya’nın artık sempatik olduğunu söylemiştim ya, işte bunu yaratan adam Jurgen Klinsman… 2006 Dünya Kupası’nda sadece kuvvet, inanç ve azime dayanan Alman futbol zihniyetini baştan aşağı değiştirip, ofansif, yaratıcı, esnek ve estetik tatlı bir Almanya’nın tohumlarını attı. Bunu yaparken de sağ kolu Joachim Löw’dü. Malum sonrasında da bayrak devir teslimi yapıldı.
Löw, bayrağı yere düşürmeden aynı şekilde taşıdı, taşıyor. Klinsman ise ABD’ye gidip bu kıtaya futbolu sevdirmek için kendinini adadı ve meyvelerini de alıyor. Maç öncesi sosyal medyadan açık bir mektup yazdı, ABD işveren dünyasına hitaben. Tüm Amerika’nın desteğini yanlarında hissetmeleri için hepsini ekran başına çekmeyi istiyordu ve bunun için de çalışanlara izin verilmesini istiyordu. Klinsman da tam Amerikalı olmuş. Baksanıza nasıl da abartıyor…
Forvette oyun kurucu hüviyetiyle oynayan Müller, Almanya’yı galip getiren tek golü atarken kendisi de dörtledi…
AĞLA RONALDO AĞLA…
Tek tek iştah açan yıldızlara sahip olsa da bu laçkalık bitmedikçe Ronaldo daha çok gözyaşı döker üzerinde Portekiz forması varken. Portekizlilerin yapması gereken Avrupa ve Dünya Kupası’na kaldıktan sonra dümeni Jose Mourinho’ya teslim etmeleri. ‘Messi mi Ronaldo mu’ tartışması bu kupayla ‘milli düzey’de de yanıtını bulmuştur. Gana’ya üzülmüyorum çünkü öncelikle bahis çetelerinin emellerine alet olmaya teşne federasyon üyelerini temizlesinler. Kupadan önce onur ve gurur…
İkinci devreyi 10 kişi oynayan Belçika, Güney Kore’nin son çırpınışlarına mahal vermedi ve maçı 1-0 kazanıp 9 puanla lider olarak gruptan çıktı. Böylece kendisini ‘gizli favori’ görenleri de mahcup etmemiş oldu. Güney Kore ve Japonya, özellikle tribünde yenik durumda olsalar dahi kameralar kendilerine dönünce attıkları sevinç çığlıklarıyla dikkat çeken taraftarlarıyla Brezilya’ya renk katmışlardır. Kendilerine teşekkür ediyoruz. Çocukluğumuzdaki 23 Nisan Şenlikleri’ne katılan yabancı ülke çocuklarının neşesini taşıdıklarını vurgulamak isterim(!)
2014 Dünya Kupası adeta bir ‘Mazlumlar Kupası’ olmuştur. Kosta Rika, Cezayir, Nijerya, Kolombiya, Şili, Uruguay ve Meksika gibi siyaseten ve ekonomik olarak dünya haritası üzerinde ‘mazlum’ etiketi yapıştıralabilecek memleketler gruplardan çıktı. Velhasıl vaziyet çok güzel…
Bugünlük de bu kadar…
Paylaş