Paylaş
Bu sezon deplasmanda daha çok gülmesi ve özel olarak da Sivas’taki istatistikleri Siyah-Beyaz yandaşları için tutunulacak dallardı.
Samet Aybaba’nın Sivas’taki stratejisi, Elazığ maçının ikinci devresinden devşirmeydi. Toraman’ı ortaalana alarak oyuna başladı. Sivas’ın önde basmasına tedbiren de defansa “Uzun oyna” komutu vermişti. Ancak bu uzun topları ileride ‘istop’layacak forvet yoktu. En azından Niang, bu işte pek becerikli değildi. Senegallinin solda istihdam edilmesi ve Holosko’nun ‘sürpriz golcü’ hüvetiyeti de ilk 45’te gol pozisyonu kabızlığının temel nedeniydi. Bu bölümün keçiboynuzu tadı vermesinin bir başka sebebi de iki ekibin de iki pas yapamadan topu kaybetmesiydi.
Kalede bir Braveheart
İkinci yarı ile birlikte iki takım da gol arzusunu daha çok ortaya koydu ama öne çıkan karakterler kaleciler oldu. Özellikle de McGregor. Evet, kaleyi Cenk’e devretmesi istenen İskoç, dün maçın adamıydı. Biraz abartırsak McGregor dün adeta ‘Braveheart’ı oynadı. Ve bir Beşiktaş maçı klasiği: Rakip yine 10 kişi kaldı. Neyseki bu kez Kartal’ın koruması gereken bir skoru yoktu. Bundan olsa gerek pek paniklemedi(!). Kırmızı kartı gören Sivaslı Uğur da karate milli takımına çağrılsa yeridir hani(!)...
Beşiktaş 1-0 öne geçtiğinde akla o meşhur soru geldi: Oyunu tutabilecek mi? Hele de Holosko ve Niang’ın harcadığı net pozisyonlardan sonra malum film şeridi aktı gözlerin önünden: G.Saray, Karabük, Gaziantep vs... Yine bir parantez açmak gerekirse, Niang, iki haftadır klasına yakışmayan goller kaçırıyor. Yorgunluk bahane değil.
Lakin film bu defa mutlu sonla bitti. Böylece İnönü’de daha iddialı bir derbi şansı doğdu.
HESAP LÜTFEN!
BEŞİKTAŞ için Sivas’taki üç puandan ziyade bugünkü mali genel kurul çok daha mühim. Yeni stat projesi ne alemde ve bir de sorulacağı vaadedilen bir hesap vardı!
Paylaş