EN BÜYÜK AHMET KOSTARİKA!

Sevgili Dünya Kupası-3

Haberin Devamı

Malumunuz, son dünya kupaları izleyenlere pek keyif vermemişti. Hele Güney Afrika’daki 2010 Dünya Kupası, Vuvuzela nedeniyle adeta bir kabusa dönüşmüştü. Öyle ki insanlar birbirlerini Vuvezela çalmakla tehdit eder hale gelmişti(!)

Şu ana kadar oynanan maçlar itibarıyla Brezilya 2010, futbol diyarının ruhuna uygun bir seyir keyfi veriyor. Golsüz, hatta berabere biten maç dahi yok. Dünyanın bütün yükleri omuzlarına bindirilmiş yıldızlar, strese girmeyip gollerini attı. Neymar, Messi, Balotelli, Benzema… Darısı Ronaldo’nun başına…

Cumartesi gecesinin ateşi kuşkusuz Kosta Rika’ydı. Lugano’nun ‘aldığı’ penaltı sonrasında maçta 1-0 geriye düşmeleri ‘olağan’dı ama ikinci yarı 3-1 öne geçmeleri de ‘olağanüstü’ydü. Sosyal alemde kadir şinas kullanıcılar, galibiyeti bir Yeşilçam emektarı olan ve 1994’te aramızdan ayrılan Ahmet Kostarika’ya armağan ettti. Kostarika büyük bir karakter oyuncuysuydu. Kosta Rika takımı da büyük bir karakter oraya koyarak, ‘Dünya Kupası’nı üçüncü kez almaya geldik’ havalarındaki Muslera’lı Uruguay’ı mağlup ettiler. Takdire şayan bu yengiden sonra gruptan çıkamasalar da canları sağolsun… Uruguaylı Pereira da ilk kırmızıyı görerek bu kupanın tarihine bu şekilde geçti. Bu da bir şey(!)

Haberin Devamı

BİZİM SOKAĞAN FASIL HEYETİ!

Cumartesinin büyük puntolarla yazılan maçı ise kuşkusuz İtalya ile İngiltere arasındaydı. Ben maçı bir grup mahallinin gecenin köründe sokakta verdiği fasıl eşliğinde izledim. Repertuvar, Zeki Müren’den Vahdet Vural’a, Mustafa Keser’den Kahtalı Mıçı’ya uzanacak kadar zengindi. İtalya-İngiltere maçı da futbol zenginiydi. 01.00-03.00 saatleri arasında oynansa da gözlerimi kırpamadım. İngilizler, makus talihi yine yenemedi. Bu vesileyle bir kahaneti mi de paylaşayım: İngiltere, Türkiye kendisine ilk golünü atmayana kadar kupa mupa kazanamayacak!

Oyunu domine eden taraf gibi görünseler de sahayı boyunları bükük ve fizyoterapistlerinin ayağı kırık terk ettiler. Arkadaş, beraberlik golüne öyle sevindi ki.. Ya bir de galip gelselerdi nice olurdu, değil mi?

Haberin Devamı

Ve Pirlo… Şampiyonanın ‘şarabi’lerinden. Sadeliğin virtüözü. İnsanın bakınca kendini iyi hissetiği yüzlerden. Karanlıkta çalınan ıslık… 35 yaşındaki marifetin bir ara Beşiktaş ile adı anılmıştı ama Orman ‘yaşlı’ oyuncu istemiyor. Breh breh…

Bir yanda ‘kadim’ Pirlo diğer yanda ‘velet’ Sterling… 19 yaşında Dünya Kupası’nda arz-ı endam ediyor. Bizdeyse Salih Uçan’ın Fenerbahçe’de oynayıp oynayamayacağı tartışılıyor, Beşiktaş’ın Messi’si olacak denilen Muhammed’in ise hâlâ ‘pişmesi’ bekleniyor ! İngilizlerin beraberlik golünü atan Sterling, temposu ve cüretiyle parlak bir giriş yaptı. Tecrübe edilmiş bilgiden mahrum olduğu için yakaladığı bir çok önemli pozisyonda da golü kaydedemedi. Mahirleştikçe attıkları da artacaktır elbet…

Haberin Devamı

Cumartesi, Kolombiya’nın komşu Yunanistan’ı üçlemesi sürpriz değildi fakat Süper Lig’de leblebi gibi gol atan Gekas’ın boş kaleyi boş geçmesi manidardı!

Fildişi, Japonya’yı ‘zor da olsa’ geçmiş. Dili geçmiş zaman kullanıyorum zira maçı izleyemedim. Duyduğuma göre Drogba oyuna girdikten sonra dişlerini(!) göstermişler…

EKVATOR ÇİZGİSİ VE GOL TEKNOLOJİSİ ÇİZGİSİ

Kuzey ve güney yarım küreleri ayıran ‘hayali çizgi’ ekvatorun geçtiği mıntıkanın memleketi Ekvador, İsviçre önünde iyi başlayıp öne de geçti ancak ikinci devre rakibin ‘saat düzeni’ndeki işleyişine karşı koyamadı. Yine de beraberlik sonrası galibiyet şansları buldu; hatta maçın son anlarında tribünler gol diye ayağa da kalktı… Ne var ki dönen topta İsviçre galibiyet golünü buldu. Tabir caizse ki bana göre caiz, Ekvador uzatmada yediği golle adeta donup kaldı!

Haberin Devamı

Laf çizgiden açılmışken devam edelim zira ‘top çizgiyi geçti mi geçmedi mi’ tartışmalarına son vermek gayesiyle hayata geçirilen ‘çizgi teknolojisi’ ilk kez Fransa Honduras maçında

Hikmetini gösterdi. Benzema’nın direğe de çarpıp kaleye giren ama ‘çıplak gözler’in idrak edemedi pozisyonda teknoloji hakemin saatine ‘gol’ diye titreşim yolladı. Bizim sokağın ‘Gecenin Körü Fasıl Heyeti’, Fransa-Honduras maçında da sahne alsaydı şayet, söyleyecekleri şark illa ki ‘Benzemez kimse sana’ olurdu; Benzema’ya atfen… Turnuvanın ilk hat-trick yapan adamı olacaktı ama FIFA bu çizgiyi geçen topu kaleci Valladares'in elinden olduğunu söyledi. Hal böyle olunca da Honduraslı kaleci Valladares de herhalde kendi kendine gol atan ilk kaleci olmuştur! Yine de 26 yaşındaki Cezayir asıllı Benzema hat-trick yapmış kadar oldu. Şu ‘Cezayir asıllılar’, Zidane kaptanlığında Cezayir forması altında buluşabilselerdi ne olurdu acaba?

Haberin Devamı

Barcelona’da oynadığı gibi milli takımda oynayamıyor denilen Messi, Brezilya’da tekziple işe başladı. Gönüllerin şampiyonluğuna aday Bosna Hersek’i 2-1 yenerlerken hem attırdı hem de attı. Ve fakat ünlü futbol mabedi Maracana’nın şanına uymayan bir futbol ortaya konulduğu da muhakkak. Geneli iyi olan şampiyonın en sıkıcı maçlarından biri olması Tangocular namına üzücü. Çünkü onların sadece kazanması yetmez. Tutkusuz bir tango düşünülebilir mi, hayır. O halde…

Bugünlük de bu kadar…

Yazarın Tüm Yazıları