Paylaş
Sevgili diye seslenmek isterdim ama içimden ‘Ey Günlük’ demeyi tercih ediyorum.
Evet, Eyy Günlük!!! ‘Kupaların Ramazan’ı Dünya Kupası’nda meşin yuvarlak dönmeye başladı. Açılışı Brezilya ile Hırvatistan yaptı. ‘Bu daha başlangıç’ maçları genellikle kasıntılı olur. Çokça da ev sahibi kasar. Ancak bu ilk perdenin genelinde Hırvatistan kastı. Oysa Slaven Bilic’in nezaretindeki Hırvatlar ne güzeldiler öyle…
Yine de maçta önce Hırvatistan öne geçti. Şampiyonlar Ligi Finali’nde sonradan dahil olup ortaya koyduğu futbolla kupayı Arda’ların elinden aldıran Marcelo, yüzde yüzlük pozisyonu affetmedi ve kendi ağlarını havalandırdı! Kendisi gibi La Liga’da personel olan ve kırılmadık rekor bırakmayan Ronaldo ve Messi’ye özenen Marcello da “Ben da bari Dünya kupalarında kendi kalesine gol atan ilk Sambacı olayım” diye düşünmüş herhalde!
Marcelo, Julio Sezar’ı, –turnuvanın en yaşlısı ekmeğimizi suyumuzu içmiş Mondragon ama Sezar benim indimde daha yaşlıymış gibi geliyor. Ne ki 42’lik Mondi’den 8 yaş küçük! Bir yanıyla iyi çünkü zamanın çok hızlı geçtiğini düşünenler Sezar’a bakıp teskin olabilir - gafil avlarken esasen kendi takımını uyandırmış oldu. Sonrasında Oscar ve Neymar ile öyle bir Samba rüzgârı esti ki “Hırvat kalesi bu ablukaya fazla dayanamaz” deyiverdi herkes Twitter’dan(!) Ki ‘kuş’ doğru ötüyordu ve nihayet Neymar, TRT spikeri Yalçın Çetin’in ‘iyi’ bulmadığı yorumcu Ceyhun’un ise ‘Bazen iyi vurman gerekmez’ dediği bir vuruşla eşitliği sağladı. İyi güzel de kim bu Ceyhun yahu?
Ceyhun yahu, hani Fenerbahçeli Ceyhun yok mu? Ceyhun Eriş… Yılmaz Vural’ın top oynayan versiyonu.
Güney Kore’den Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne kadar gitmediği takım kalmamıştı. Ama yine de ezeli rekabetin en sansasyonel maçı olan 6-0’da sarı lacivert formayla sahada yer almış ve bir de gol atmıştır. Üstelik sarı-kırımızılı altyapıdan atılmıştı meşin yuvarlak dünyasına…
Sosyal alem, Ceyhun’u, bu ilk Dünya Kupası yorumculuğuna karşı çıkarken de ‘Neredesin be reyiz’ diyerek Ömer Üründül silahıyla vurdular… Gerçekten çok acımasız bir dünya bu sosyal dünya…
Ceyhun’un “Hakemi tanımıyorum” dediği Japon düdük Yuichi Nishimura, uydurduğu penaltıyla kendisini başta yorumcumuz olmak üzere tüm dünya aleme tanıttı bir güzel.
Fred’i elbette Fred Çakmaktaş’tan ötürü severiz ve aynı zamanda Fred Çakmaktaş’ın fıtratından ötürü de topçu Fred’in hileyle penaltı almasına şaşırmayız. Telafi etmezse gönlümüzden süresiz kadrodışıdır. Fred ayrıyeten 2002’de finallerinde kolpa yaparak bizim Hakan Ünsal’ı oyundan attıran Rivaldo’yu da hatırlattığı için tam bir ‘gönül yarası’ olmuştur…
Neym-a-ar, Neyma-aar, Neymaaa-rrr… Nihayet gol! Brezilyalı terüddütlü topa gelişiyle hemşehrilerine kurdeşen döktüre döktüre penaltıyı gole çevirdi.
Japon hakem sayesinde ‘Hırvat kravatı’nı çözen Sambacıların 3. golü Oscar’ın güzel oyununa cila atması mahiyetinde güzeldi. Ve fakat Oscar’ın vuruşu da yine bize 2002 hatıratından bir sayfayı anımsattı. Ronaldo da Rüştü’ye Oscar gibi ‘pisburun’ bir gol atmıştı. Mahalle maçlarında bile ayıplanan ve hatta yasaklanan bu vuruşa sokak –ziyadesiyle plaj- futbolundan beslenen Brezilyalıların iki kez başvurması hayalkırıklığı yaratmıştır!
Madem Yalçın Çetin, iki pozisyon arası TRT'nin yeni dizilerini tanıtıyor (Hannibal kimi yiyecek!) ben de kendimi tanıtayım. Bir ay boyunca 'Sevgili Dünya Kupası' günlüğüyle Hürriyet Sosyal'e özel yazıp çizeceğim. Sakın kaçırmayın(!)
Bugünlük bu kadar…
Paylaş