Bu düzen böyle gitmez!

Bundan sonra futbolu ‘beşik’e benzetmek o kadar kolay olmayacak.

Haberin Devamı

Görüyorsunuz işte, iki yılımızı işgal eden 3 Temmuz sürecine dair ‘bomba gelişmeler’e rağmen futbol, memleketteki siyasi gelişmeleri gölgeleyemedi. Televizyonlar, ayaklarına gelen Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın UEFA Disiplin Komitesi’ne sevk kararı topuna girmeye heveslenmedi. Ama bu vehameti hafifletmiyor.
‘3F’deki futbolun ‘F’sine yüklenen anlam kitleleri uyutmadır. Lakin bu ‘F’nin yerine başka bir harf koymanın zamanı geldi. Öyle ki bu zaruret futbol iklimimizde de bir değişimi kaçınılmaz hale getiriyor. Uluslararası futbol yapısının içinde yer alırken, ortaya çıkan sorunlara ‘yerel çıkarlar’la hareket edip bulduğumuz çözümler işlemez hale geldi. 24 Mayıs’ta UEFA tarafından alınan yeni kararlar, bundan sonra federasyonların daha ‘global’ düşünmelerini gerektirecek. UEFA, bunun ilk uygulamasını Türkiye üzerinde deniyor. İki büyük kulübümüzün UEFA Disiplin Komitesi’ne sevk edilmesini bundan bağımsız düşünmek olası değil. Dolayısıyla bir ceza çıkarsa 30 Haziran’dan sonra federasyonumuz kulağının üstüne yatamayacak. Üreteceği çözümlerde futbolun uluslararası patronunu da ikna etmek zorunda kalacak.  İki yıllık ötelemenin faturası dileriz çok ağır olmaz!...

Haberin Devamı

DEMEK Kİ KİŞİLERLE KURUMLAR AYRILMAZMIŞ!

Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın UEFA Disiplin Komitesi’ne verilmesi ‘şoke’ etti! Niye? Çünkü, UEFA dosyayı kapatmadığı halde futbolu yönetenler(!) “Bu iş bitti” diye açıklamalar yapmıştı. “Hayır” diyenlere ise kimse kulak asmamıştı. Şimdi de ‘iş bitti’ciler “Bizi nasıl refüze ettiler” diye şaşkın şaşkın söyleniyor. 3 Temmuz sürecinde sportif yargıyı yürüten TFF, UEFA nezdindeki muhtemel cezanın da temel sorumlusudur. TFF yönetimi, sportif yargılamayı talimatlar ve yargılama kurullarını değiştirmeden gerçekleştirseydi çıkan karara UEFA’nın itimadı çok daha yüksek olacaktı. Ancak, Aziz Yıldırım’ın da karşı çıkmasına rağmen (bu karşı çıkış strateji olsa da önemli değil) TFF’nin talimatı değiştirmesi zaten davaya konu kulüp ve kişileri peşinen mahkum eden bir hamleydi. Öyle ya “Siz yargılamanızı bitirmemişken ne diye talimat değiştiriyorsunuz” sorusu havada kalıyor. Günü kurtarma adına tedavüle sokulan ‘kişilerle kurumları ayırma’ formülü de futbolun gerçekleriyle örtüşen bir çözüm değildi. Zira futbol fena halde kişilere bağlıdır. Kulüplerin efsaneleri taktir edersiniz ki masa, sandalye değil, futbolculardır, yöneticilerdir. Bu kişilerin eylemleridir kulüpleri var eden. Ayrıca PFDK kararlarına Tahkim Kurulu’nun yaptığı düzeltme de anlaşılıyor ki UEFA cephesinde kabul görmemiş.

Haberin Devamı

AVRUPA’YA ÇIKIŞ YİNE YASAKLANIRSA....

Ve Beşiktaş... Pazar günü geleceğini netleştirmek için sandık başına gidecek olan siyah beyazlılar, UEFA Disiplin Komitesi’ne sevkle birlikte yine bir bilinmezliğin içine düştü. Avrupa’ya çıkışı bu sezon da yasaklanırsa mali açıdan zaten zorda olan kulüp, iyice hırpalanacak. Misak-ı Milli sınırlarına hapsolmuş, statı yıkılmış, gelirleri kısıtlı bir kulübe bir de ceza alma ihtimali pazartesi işbaşı yapacak yeni yönetimin planlarını bir kez daha gözden geçirmesine neden olacak. Ceza ihtimali tüm transfer politikasını da baştan aşağı değiştirebilir. Fakat siyah beyazlı kulüp öncelikle büyük bir prestij kaybına uğrayacak. Eğer ceza gelirse yeni yönetim ‘Avrupasızlık’ dönemini gerçek bir yeniden yapılanma için kullanmalıdır. Kulübün bu dönemde tüm ağırlığını yeni stadın yapımına yoğunlaştırması kaçınılmazdır. Çünkü bir darbe de buradan yenirse ‘çöküntü’ denilen dönemler bile mumla aranabilir...

Haberin Devamı

SİYAH: Beşiktaş’ın şikeden ceza alması talebiyle UEFA Disiplin Komitesi’ne sevkedilmesi
BEYAZ: “Hayatı futbol değil, futbolu hayata feda edenler olarak” diyebilen Çarşı...

Yazarın Tüm Yazıları