Paylaş
Müfredattan sınav sistemi değişikliklerine, servis şartlarından eğitimin düşük kalitesine say say bitmez. “Merdiven altı kırtasiye ürünlerinin” saçtığı tehlikelerden mi bahsedeceksin, çocuklara adres tarif edecek kadar bile yabancı dil öğretemeyişimizden mi?
Haydi hepsini atlattınız, sınav keşmekeşinden de muzaffer çıktı öğrencimiz ve üniversiteye girmeye hak kazandı. Eğer başka şehirde bir üniversiteye kapağı attıysa, o şehirde yanında kalabileceği güvenilir bir tanıdık, bir akraba yoksa ne yapılacak?
İlk tercih elbette Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) olacaktır. 601 bin öğrenciye yer var KYK’ya bağlı yurtlarda ve yıl sonuna kadar kapasitenin 670 bin kişiye hizmet verecek şekilde arttırılması öngörülüyor. Ancak bu durumda bile 2 milyon kadar öğrenci açıkta kalıyor...
İstikamet mecburen “özel yurtlar”, ne yapacaksın?
Dünkü Sözcü’de Sultan Uçar imzasıyla yayınlanan “Yurtlar kaçak, kayıtlar aleni” başlıklı haber “özel yüksek öğretim yurdu” meselesine eğiliyordu.
Barınma ihtiyacını karşılamak için çare arayan veli ve öğrencilere “yardımcı olmak” amacıyla yola çıkan bu yurtlar arasında çok iyi olanlar, resmi izne sahip olanlar bulunduğu gibi “pazardan pay kapmak” amacıyla yarışa giren tarikatlardan tutun da resmen sahtekârca iş yürütenler de var.
Denetim dışı çalışan, 5 yıldızlı otelden bozma olanlar mı ararsınız?
Yönetmeliğe aykırı olarak iş yapanlar mı?
Deprem dayanıklılık veya yangın raporu bulunmayanlar mı?
Milli Eğitim Bakanlığı uyarıyor, yakalanan olursa kapatıyor da ama bu da yeni mağduriyetlere yol açabiliyor. Elinde senetlerle kalan aileler hem yeni yer aramak hem de borç ödemek için çabalıyor.
Türkiye genelinde 5 bin civarında kaçak yurt faaliyet gösteriyor. İstanbul’da, Çapa civarında 3 kez kapatılan bile var.
Lüks olanlar da var eğer maddi gücünüz yerindeyse, havuzlu, sinema salonlu, Boğaz manzaralı...
Ama “rezidans” tarzı bu yurtların bazılarında da “başka” dertler olabileceğini söylüyor konunun uzman isimleri.
Türkiye Özel Okullar Derneği Başkanı olan Nurullah Dal’a kulak verelim mesela: “Kesinlikle otel-rezidans gibi yapılar öğrenci yurdu olmamalıdır. Hiçbir kayıtları, kontrolleri, denetleyenleri yok. Giren çıkan belli olmadığı gibi tüm denetimlerin de dışında kalıyorlar. Odada konaklayan diğer kişi ya da kişiler 2-3 günde bir değişebiliyor. Öğrenci olma şartı da yok. 20 yaşında üniversiteli bir genç ile 60 yaşında biri aynı odada konaklayabilir. Korkup, bize gelip sığınan bir kız öğrenci, kendi yatağını kiralamış ama diğer yataklarda yatıp kalkanlar sürekli değişiyor. Ailesi değil, akrabası değil. Veli, MEB’den ruhsatı var mı diye sorsun. Yoksa bilsinler ki burada kimse kontrol edilemez. Kaçak yurtlar öğrenciler için korkunç bir tehlikedir ve hayatları cehenneme dönüşebilir...”
“Bugünden yarına çözülemeyecek problemler” kontenjanından varlığını koruyan “yurt sorununu” öğrencileri ve aileleri mağdur etmeyi sürdürüyor ezcümle...
Paylaş