Yetmez ama Haneke

YÖNETMEN Steven Spielberg’in son filmi “Lincoln”, hem gişede hem de sinema eleştirmenlerinin gözünde başarısı tescillenmiş, 12 dalda Oscar adayı bir yapım.

Haberin Devamı

Doris Kearns Goodwin’in yazdığı biyografiden senaryolaştırılan film, ABD’nin 16’ncı başkanının köleliği kaldırma mücadelesini, siyasi dehasını, müthiş karakterini ve manevra kabiliyetini başarılı bir şekilde aktarıyor.

*

“Lincoln”le ilgili Türkiye’de film boyutunun ötesine geçerek yapılan iki değerlendirme okudum bir gün arayla.
Murat Yetkin, dün Radikal’deki sütununda “Erdoğan, Türkiye’nin Lincoln’ü olabilir” başlığı altında Erdoğan’ın Kürt sorununu çözüme çevirmesi halinde pekâlâ bu benzetmenin gerçeğe dönebileceğini bir mantık çerçevesine oturtuyordu.

Pazar günü Elif Çakır da Star’daki yazısında Yetkin’le birebir olmasa da benzer sokaklardan geçip aynı noktaya çıkıyordu, ama eli biraz da yüksekti açıkçası: “Spielberg, Erdoğan’ın filmini de çekmeli”.

Eğer Elif Çakır yazısını “...Erdoğan’ın filmi çekilmez mi? Hadi söyleyin?” şeklinde bir çağrıyla noktalamasaydı, bu fikrin havanında su dövmeye niyetlenmezdim.

Ama madem bir çağrı var, “Yetmez ama Haneke” diyerek icabet edelim...

*

Pazar günü “Spielberg, Erdoğan’ın filmini de çekmeli” çağrısını okuduktan sonra, en önemli soruyu “Fikir fikirden üstündür” diyerek Twitter üzerinden ahaliye yönelttim: “Erdoğan’ı kim oynar?”

Yıllarca “Atatürk filminde kim oynamalı?” sorusuna idmanlı olduğumuzdan öneri yağmaya başladı.

Açık oy farkıyla birinci sırada Nejat İşler ismi belirdi, tabii “Bizzat kendisi oynar, başkası cesaret edemez zaten” cevabını saymazsak.

Şu sıralar Tarantino’nun son filmi “Django”da filmin en iyi öğesi olarak beliren Christoph Waltz, Haluk Bilginer, gazeteci Mustafa Karaalioğlu -düşündüm de olabilir...-, Morgan Freeman, Suat Kılıç, Vinnie Jones, Chevy Chase, Gaspar Noe ve Halit Ergenç oy toplayan diğer adaylar oldu.

Madem Spielberg, aynen Daniel Day Lewis” veya “Erdoğan’ı bilmem ama Gül’ü Clooney oynar, bak o kesin” diyenlerin bulunduğunu da belirtmeliyim.

Konuya “daha esprili” yaklaşan arkadaşların parlak önerilerini yazmasam herhalde daha iyi olur kendileri açısından, hoş karşılanmayabilir!

*

Yönetmen konusunda Spielberg’in yerine Takeshi Kitano, David Lynch, Dario Argento, Michael Moore alternatifleri önerildi fakat bu iş için “Yetmez ama Haneke” demekte ısrar edeceğim.

Peki niye yerli yönetmen kullanmıyoruz, yerli otomobil, yerli araştırma gemisi gibi mesela?!” diyecek olanlara Elif Hanım’ın “Türk yönetmenler darılmasınlar ancak bu filmin yönetmen koltuğuna mutlaka Steven Spielberg oturmalı ve hiçbir masraftan kaçınılmamalı” dediğini hatırlatmam gerekiyor.

Masraf ne yahu, lafı mı olur? Türk yatırımcısı “Sandıktan çıkan gişeden de çıkar” der, verir desteğini.

*

Yaşayan liderlerle ilgili film yapmak pek tercih edilmiyor.

Örnekleri elbette var ama ya liderler memnun kalmıyor ya da seyirciler.

Bu bahiste mesela 1974’te Fransız yönetmen Barbet Schroeder’in çektiği “General İdi Amin Dada: Bir Otoportre” filmini -elbette iki lider arasında paralellik kurmadan- ve sonra yaşananları filan akılda tutmak gerekiyor.

*

Başbakan Erdoğan’ın bu fikre nasıl yaklaşacağını kestirmek mümkün değil.

Hangi babayiğit çıkıp Erdoğan’ın “tamamen memnun kalacağı” bir senaryo yazabilir onu da kestiremem.

Time’ın kapağındaki fotoğrafını -istihzasız söylüyorum, güzel fotoğraftı- beğenmeyen ve “Bu fotoğrafı arayıp bulmak için çok eziyet çektiler herhalde” diyen Başbakan’a uzun metrajlı filmi nasıl beğendirebileceklerini düşünür dururum.

Filme “Erdoğan: Beraber Yürüdük/The Erdogan: Walk The Walk, Talk The Talk” ismini öneririm.

Ve Spielberg’in bir güzelleme senaryosu çekmek isteyip istemeyeceğinin takdirini de projenin öncü ismi Elif Hanım’a bırakırım.

“Yetmez ama Haneke” çağrımı yineler, “Artık önümüzdeki filmlere bakacağız” diyerek perdeyi kapatırım...

Yazarın Tüm Yazıları