Paylaş
Dün sabahın “Haydaaa, niye ki?” şeklinde okunacak haberi, Erzurum’dan bu başlıkla gelmişti...
Haberden daha detaylı bir açıklama Türkiye Kayak Federasyonu’nun web sayfasında yayınlandı. Şeffaflığı kutlamak gerek.
Açıklamada “Yeni sistemden memnun olmayan bazı çevreler baskı, tehdit ve en sonunda piste çıkarak sporcu sakatlamak gibi çağ dışı uygulamaları sergilemek istemiştir...” yazıyor.
Serdar Deniz adlı sporcu, pistteyken planlı bir şekilde önüne çıkan bir kayak öğretmeni tarafından sakatlanmak isteniyor, tartaklanıyor, sözlü tacize uğruyor...
Aynı öğretmenin, başkalarıyla birlikte aynı sporcuyu tehdit etmişliği varmış. Olaya müdahale edilince bıçaklar çekilmiş vesaire.
‘VAH VAH’IN ÖTESİ
Kış sporlarını televizyondan severek izleyen, bugün itibariyle 57 gün kalan Kış Olimpiyatları’nı sabırsızlıkla bekleyen biriyim; kış sporlarında böyle bir hadise duymuş görmüş değilim...
Sevgili okur, olayın “Vah vah vah!” demekten öte bir yanı da var.
Kış sporları dünyasına biraz yakından bakınca “Türk işi plan proje” geleneğinin, memleketin minik ölçekli bir örneğini görüyoruz...
Türkiye, 2026’da Kış Olimpiyatları için adaylık hevesini en yüksek makamdan duyurdu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz nisan ayında Erzurum’da halka sesleniyordu: “2026 için böyle bir hazırlık yapıyoruz. Buradan dünyaya olimpiyatlarla mesaj vereceğiz. Erzurum’dan yükselen bu sesi duyan arkadaşlarımız herhalde gerekli çalışmaları yaparlar...”
Türkiye Kayak Federasyonu’nun web sayfasına girdiğimizde de gösterilen “dev hedefe” uygun bir “misyon ve vizyon” açıklaması okuyoruz ve Kış Olimpiyatları umudu katlanıyor!
Federasyon 2026’ya kadar “Kayak bilen 4 milyon vatandaş” ve “400 bin lisanslı sporcu” kazandırmayı hedefliyormuş.
KAY BAKALIM TÜRKİYE
Gerçeklere baktığımızda ise işin rengi değişiyor...
Haydi biz şehirde görmeyiz ama bilen söylesin; karlı diyarlarda halk vıjıt vujut kayarak geziyor da haberimiz mi yok.
Resmi rakamlara göre “tüm branşlarda” antrenör, sporcu dahil en fazla 100 bin lisanslı sporcu ekleniyor istatistik bilimine kuvvet...
8 yılda 400 bin lisans dağıtırsınız da, o kadar “sporcu” yetiştirebilir misiniz ciddi şüphelerim var...
Kayak Federasyonu’nun 2018 tahmini bütçesi 80 milyon TL idi, 2017’de ise 60 milyon TL...
Başkanı, yönetim kurulu, seyahati, harcırahı, kadrosu, temsilcilikleri, çeşitli müdürlükleri derken “3 yaşından itibaren sporcu eğitimine” harcanacak bütçe ne kadardır acep?
57 gün sonra başlayacak olimpiyatlara herhalde bir avuç sporcuyla katılabileceğiz.
SPORCULAR MASUM
Sporcunun suçu mu? Değil tabii... Sürekli kurcalanan, eğitime ve sporcu geliştirmeye aktaracak kaynak bulamayan, kendi bürokrasi dramında, küçük kongre heyecanlarında debelenen bir yapı.
2011’deki Kış Üniversite Oyunları’ndan sonra eksiklerine rağmen iyi durumda sayılabilecek tesisler var ama sporcu yok.
Lafın büyüklüğünü taşıyacak bir plan, proje, icraat yok.
Ya ne var?
Milli takım seçmelerinde sporcu sakatlama, tehdit, bıçaklama var...
Belli branşlarda kotaya da takılırsa 1 (yazıyla bir) sporcu yollama ihtimali bulunan bir “kayak sporu atılım projemiz” var...
Ama bir yandan da 4 milyon kayaklı vatandaş, 400 bin lisanslı kış sporcusu hedefi var...
Türk işi projeciliğin bu güzide örneğinin başarıya ulaşması için yine Türk işi bir yöntem seçelim; “Oldu canım, inşallah” diyelim...
Paylaş