TV8’deki Ve Gool istikrarlı programlardan. Yeni sezona Göktuğ Sevinçli, Selim Soydan, Ali Gültiken ve kıymetli ağabeyim İsmet Tongo’dan oluşan bir kadroyla başladılar geçen hafta.
Pazar gecesi Selim Soydan tatlı ve yumuşak üslubuyla -yanılmıyorsam- Maldonado’yu doğrarken şöyle bir cümle kurdu: "Yanında Gökhan Güney var, çıksana..."
Göktuğ Sevinçli anında "Gökhan Gönül" diye müdahale etti ama o ölçülmesi zor zaman diliminde bile olsa 1980’ler arabesk dünyasının krallarından Gökhan Güney’i anmış olduk.
Ercan Turgut, Gökhan Güney...
Bu vesileyle Ve Gool ekibi için damardan bir Gökhan Güney şarkısı seçiyorum: "Gücenme Tanrım..."
Sociedad diye bir yer yok
NECATİ Ateş, İspanya’nın köklü kulüplerinden Real Sociedad’a kiralandı. Kulübün tam adı Real Sociedad de Futbol’dur, renkleri mavi/beyaz’dır, seneye 100’üncü yılını kutlayacaktır.
Yıllarca yabancı futbolcu oynatmadıktan sonra 1990’ların başında bu kuralı kaldırdılar ve hem yabancı hem de Bask kökenli olmayan futbolculara kapı açtılar.
Büyük bir başarısı yoktur. Nihat’ın müthiş oynadığı ve La Liga’yı ikinci bitirdikleri 2002/2003 sezonları süperdir.
Fakat geçen sene küme düştüler. Herhalde çıkarlar 100’üncü yıllarında.
Bunları niye anlatıyorum.
Kimseyi utandırmak istemem fakat Pazar gecesi iki programda birden yapılan bir hata dikkatimi çekti. "Necati bugün Sociedad’a gitti" deniyor.
Sociedad diye bir yer varmış gibi yapılıyor bu vurgu.
"Sociedad" diye bir yer yok Bask Bölgesi’nde.
Real Sociedad, dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan San Sebastian’ın takımıdır.
Basklar, İspanyolca olan San Sebastian yerine "Donostia" derler ama artık o kadar detaya gerek yok. Yani arkadaşlar, Real Madrid’e bakıp Real Sociedad da Sociedad’ın takımıdır denmez... Yanlış olur.
Tabata ve Lincoln
SICAK bir yaz günü, öğlen spor haberlerini seyrediyorum. Gaziantepspor Tabata’ya mütevazı bir imza töreni hazırlamış.
Tabata, Avrupa’nın meşhur liglerinden birine gidebilecekken Gaziantep’i seçmişti.
Hoşuma gitti, çok sıcak görüntüler vardı.
Başkan "Herkes görecek Tabata’yı" havalarında, gururluydu.
Hakikaten gördük Tabata’yı.
İlk hafta Fenerbahçe’yi, ikinci hafta Ankaraspor’u deviren Gaziantepspor’un kahramanıydı.
Nurullah Sağlam’ın ve diğer oyuncuların hakkını elbette teslim ederim.
Fakat bu Tabata, tek başına seyirci çekecek türden. Yıldız kumaşı var, parlıyor.
Bir de dönüp pazar akşamı yedek kulübesindeki Lincoln’ün haline baktım.
Eh be kardeşim! Paraysa para, sevgiyse sevgi, ihtimamsa ihtimam... Şu dakikadan sonra, sana verilen manevi desteğin yüzde beşini geri vermedikten sonra surat asmaya hakkın var mı?
Brezilya’da buna yakın bir söz var mıdır bilmem ama Türkçe güzel bir söz vardır: Fazla naz aşık usandırır...