Paylaş
Açık denizde hayalet gemi gibi gezen bir kadro var karşımızda.
Umutsuzlukları, yaşadıkları özgüven erozyonu vesaire ayan beyan ortada.
Birbirlerine pas değil odun fırlatıyorlar adeta, ne topu ne rakibi kovalayabiliyorlar ve işin en acıklı yanı bunu dert eder gibi bir halleri de yok.
Umutsuzluğun yanına umursamazlığı da ekleyince, ruhu çekilmiş bu takımdan “üstün performans” beklemek de mümkün olamıyor haliyle.
“Maç bitse de gitsek” veya “Sezon bitse de gitsek” havasının ötesine geçmiş bir hazin tabloyla karşı karşıyayız...
Son olarak “Sorumluluk alması gereken yönetimden umutlu olan var mı?” diye de sormayayım değil mi?
Bari kendimi komik duruma düşürmeyeyim..
Bu arada dişiyle tırnağıyla lige tutunmaya çalışan ve sahaya yüreklerini koyan Mersin İdmanyurdu oyuncularını kutluyorum, hepsine helal olsun. Sonuna kadar hak ettikleri galibiyetleri de hayırlı olsun.
Yazık ki ne yazık!
MAÇIN KIRILMA ANI
G.SARAY’ın sahaya çıktığı an demeyeyim de, Umut’un ilk golde Tita’nın asisti öncesinde verdiği mükemmel (!) hazırlık pası diyeyim.
BURAK’I SATMAK“DEHA” BELİRTİSİ
SARI kırmızılı camia allem etti, kallem etti.
Burak Yılmaz’ın gitmesini sağladı.
Kimse “Burak istedi gitmeyi” numarasını en azından bana yuttturmaya kalkmasın.
Sistematik olarak yıpratıldı, Burak ve nihayetinde gitti.
Nasıl bir akıl tutulmasıdır, bu üstün “vizyoner” yaklaşımla nereye varılmak istenmiştir anlamak mümkün değil.
Kadrosunda başka golcü bulunmayan (Umut kusura bakmasın) bir takım eğer elindeki tek santrforu sezon ortasında satıyorsa bunu da “maddi bir yükten kurtulduk, üstüne de para kazandık” diye yutturmaya kalkıyorsa gerçekten ama gerçekten çok nadir görülen türden bir dehayla karşı karşıyayız demektir.
“Mali kriz” demeyin onu ben de biliyorum; kulüp yönetmek bir iddia işidir. Bu kararı alanları tek tek tebrik ediyorum.
MAÇIN ADAMI
GOLÜ atan “otomatil” olarak kahramandır. Nakoulma veya Güven’den birini siz seçin.
MUHTEŞEM RALLİYE DEVAM
G.SARAY, Eylül-Ekim aylarında sırasıyla Trabzon, Gaziantep, Başakşehir ve G.Birliği’ni yenerek üst üste 4 maç kazandıktan sonra “muhteşem” (!) bir ralliye başladı ve ligde üst üste iki maç bile kazanamadı.
Son olarak 16 Ocak’ta Sivas’ı yendikten sonra iki yenilgi bir beraberlik aldığını da not düşelim.
KART ORANINDA REKOR
SARI kırmızılı oyuncular maçın 38’inci dakikasına kadar dört kez faul yapıp 3 sarı kart görmeyi başarmıştı!
Böyle yüksek bir oran var mıdır bilemiyorum.
Zaten kötü performans gösteren dar kadronun bir de kart biriktirmeye başlaması hiç hayra alamet değil.
Paylaş