Ugh! Havayı koklayan adam doğru konuştu

İyi haber: Yaşıyorsunuz.

İçinize çektiğiniz hava temizse ve kir, pas, zehir vb içeren partiküllerle semirmemişse haber daha da iyi: Temiz bir hava soluyarak yaşıyorsunuz.
Peki kötü haber var mı?

BENCİLİZ, MÜSRİFİZ

Maalesef var. Klişelerin altında kalmak pahasına tekrarlamak gerekiyor; havanın, suyun, taşın, toprağın, her türlü canlının, ezcümle yaşadığımız dünyanın canına okuduk ve kararlılıkla okumaya devam ediyoruz.
Hoyratlığımız, savurganlığımız, bencilliğimiz, mal mülk, giyim kuşam, teknoloji/meknoloji bağımlılığımızla, bugünkü çocukların haydi bilemediniz torunlarınızın yaşayacağı “pek yakın” gelecekte arkamızdan ciddi şekilde “saydırmalarını” sağlayacak bir kirli miras bırakıyoruz.
Bunları ben anlatırsam/tekrarlarsam sıkıcı olabilirim, daha de fenası uzmanlık gerektiren alanlar olduğu için yanıltıcı bilgiler sunabilirim/harmanlayabilirim.
Ama bu işi hakkıyla, hem aydınlatarak hem de okuma keyfi sağlayarak yapan birini tanıyorum: Bünyamin Sürmeli.

HAVAYI KOKLAYAN ADAM

Bünyamin Sürmeli’yi CNN Türk’ten, yazılarından, radyodan “Havayı Koklayan Adam” olarak da tanıyorsunuz.
Haber kanallarının (biraz oksimoron oldu ama neyse) ve hava raporlarının sıkı takipçisiyim. Bünyamin Sürmeli’yi de yıllardır görmediğim ama adını her gün andığım bir dostum gibi görüyorum.
Bunda işini çok başarılı yapmasının, isabet oranı yüksek bir meteoroloji mühendisi olmasının yanı sıra kullandığı sade ve samimi dilin etkisi de çok büyük. Sanırım takipçileri de benzeri hisler içindedir.
Güzel havalara aldanmak üzereyken Sürmeli’nin bültende “Yazlık/kışlık işine şimdi girmeyin, daha Sibirya üzerinden kalkıp soğuk rüzgâr filan getiren hava dalgası keseceğidik...” uyarısıyla titreyip kendine gelenlerdeniz yani...
Bünyamin Sürmeli son olarak -abartmadan söylediğime emin olabilirsiniz- uluslararası boyutta başarı sağlayan popüler bilim kitaplarını sollayabilecek bir kitap derledi: Mavi Misket.



‘MAVİ MİSKET’İN DRAMI

“Mavi Misket” yani dünyamız üzerine hem bilgilerle dolu hem bu bilgileri karşısında küçülmeden, anlayacağınız şekilde sunan makalelerden oluşuyor.
Yanlış bilgileri düzeltmek için veya “durumun vahametini” sunarken gerçekçi çözüm önerilerini öğrenmek ve bir perspektif kazanmak için mükemmel bir rehber.
İklimsel değişiklikler başta olmak üzere dünyanın ve elbette özel olarak Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sorunları, gerçekleri sakınmadan ama daha önemlisi neler yapabileceğimizi de hatırlatarak aktarıyor.
Sürmeli’nin peşinde uzak coğrafyalardan, okyanuslardan, kutuplardan, yok olması kesin ada ülkelerinden, öfkeli volkanlardan, uzayın derinliklerinden ve yeri geldiğinde halk deyişlerinden hikâyeler var kitapta.
Kendi ifadesiyle “mavi misketin ateşini düşürmek için üretilmiş sirkeli bezleri” yani geçici, palyatif çözüm önerilerini de öğreniyoruz, “uçakların arkasında bıraktıkları izlerden” hava tahmini yapmayı da...
Sürmeli “iki dakika mahrum kalsak can vereceğimiz” ama “bedava” gözüyle baktığımız havayı anlatıyor elbette ama dozunda bir mizah da kattığı üslubuyla asıl anlatmaya çalıştığı “bizim anlaşılması güç hoyratlığımız, acımasızlığımız, şapşallığımız...”

TANE TANE ANLATMIŞ

Okumanızı, gelecek kuşaklara okutmanızı ve biraz olsun kulak vermenizi dilerim.
Nasıldı o cümle?
Havalar nasıl olursa olsun ama aklımız ne olur biraz başımızda olsun.
Gelecek kuşaklar bu kitaba bakıp “Adam tane tane de anlatmış ama kafaları basmamış” diyecek, orası ise garanti...

------------------

(Bünyamin Sürmeli, Mavi Misket, Doğan Kitap, 2016)