AB uyum yasaları paket paket geçiyor kayıtlara. Uygulama nasıl olur onu bilemem, ama böyle yasaların var olduğunu bilmek bile iyi geliyor insana değil mi?..
Siz de takdir edersiniz ki; günlük hayatın kuralları yasalardan çok daha bağımsız çalışıyor ve insanın hayatını daha direkt etkiliyor.
Bizim AB'ye uyum sağlamamız için yasa çıkarmamız başka bir şey, üye olmamız durumunda bir nevi vatandaş olacağımız AB üyesi ülkelerin vatandaşlarının bize uyum sağlaması bambaşka bir şey.
Ben bu son paket vesilesiyle hali hazırda AB vatandaşı olan arkadaşlar için bir Türkiye'ye uyum paketi taslağı hazırlamaya karar verdim.
Sonra dedim ki kendi kendime, ‘‘Bu zorlu, değeri yıllar geçtikçe anlaşılacak işe kalkışmadan önce aldığın notları, en azından ilk gün AB'ye katılmamız dolayısıyla düzenlenecek törende yapacağın konuşmayı paylaş okurlarla ey Kanat!’’ Evet aynen böyle dedim...
Hazırsanız başlayalım...
‘‘Pek kıymetli AB vatandaşı. Artık biz de senin vatandaşınız. Seni standartlarüstü bir memleketin evlatları olarak selamlıyoruz bu kıymetli günde.
Az önce niye bayıldığını arkadaşlarım açıkladı bana. Gözünün önünde yatırıp dana kesmemizin nedenini açıklayayım önce. Biz onu vahşi olduğumuzdan kesmedik. Adetimizdir, kutlama yapacağımız zaman bazen bir, bazen onlarca hayvan kesip kanını da alnımıza süreriz.
Ay, yine bayıldı eleman. Arkadaşlar tamam kesmeyin artık o deveyi, vatandaş rahatsız oluyor burada ya!
Biri soğan kesip getirsin bakayım.
Haydaa, ayıldı, soğanı gördü yine bayıldı...
Hah, iyi misin biraz daha. Oturtun arkadaşım vatandaşı.
Demin gösteri yapan ekip, ordumuzun piyade sınıfını temsil etmiyordu. Biz onlara Kılıç Kalkan ekibi diyoruz ve yine yanılmışsın, kavga değil dans ediyorlardı.
Bu mutlu günü kutlamak üzere Türkiye'ye gelen ve elim bir kaza neticesi kaybettiğimiz arkadaşların için ne kadar üzüldüğümüzü tahmin edemezsin.
Ama bizde yaya geçidinde yayaya yol verilmediğini size daha önce anlatmıştık. Ne yapacaktık yaya geçidine gelince, şimdi hep beraber tekrarlayalım. Önce sağa, sonra sola, sonra tekrar sağa bakıyoruz ve 300 metreden yakında bir araç görmüyorsak Süreyya Ayhan gibi koşuyoruz.
Trafiğin tersten aktığı Büyük Britanya'ya giden vatandaşlarımızı ayrıca uyardık, sen o konuda endişelenme.
Demin ‘Türkiye'de eşcinselliğin bu kadar serbest yaşanabildiğini bilmiyordum. Bu konuda kaydettiğiniz ilerleme sevindirici' şeklinde yanlış bir yorumun olmuş.
Onu hemen açıklamak gerekiyor, yoksa bir araba sopa yersin vallahi. Senin gördüğün o adamlar eşcinsel değil, sadece arkadaştı.
Bizde samimi arkadaşlar sokakta, parkta, bahçede, kırda, bayırda el ele, hatta serçe parmaklarını birleştirerek yürüyebilir.
Çok afedersin onlara öyle 'teleferik' gözüyle bakarsan yanlış yapmış olursun.
Kokoreçi ortak belirlediğimiz kurallar doğrultusunda satacağız artık. Bu iyi bir gelişme. Ancak dün Balıkpazarı'nda gezen bir grup arkadaşının kelle karşısında verdikleri tepki, ne yalan söyleyelim hoşumuza gitmedi.
O kellenin bir söğüşünü yedireyim ben sana Dolapdere'de, bak bakim yemiş misin öyle bir şey!..
Kellenin görüntüsünü sevmemiş olabilirler ama dükkanın önüne kendilerini zincirlemeleri üzerine esnaf kendini tutamayıp girişmiş işte.
Dün dövülen o arkadaşların kaldığı hastaneye çiçek yolladınız di mi bu arada arkadaşım. Şöyle birer akasya ağacı filan dikseydiniz odalarına...
Sevgili vatandaşım, kıymetli Henri! Töreni daha fazla uzatmayacağız. Şimdi hep birlikte yemeğe Kumkapı'ya gidiyoruz. Sana söz dün geceki gibi vahim bir olay yaşanmayacak.
Dün coşup masa örtüsünü yakayım derken seni tutuşturan arkadaş da teslim oldu. Affetme büyüklüğünü gösterirsen ayrıca seviniriz ama o mevzuyu yemekte konuşuruz detaylıca...