Tüneldeki ışık

G.SARAY açısından tünelin ucundaki zayıf ışığın bir umudu mu, yoksa yaklaşmakta olan treni mi işaret ettiğinin anlaşılacağı çok ama çok kritik bir karşılaşmaydı.

Haberin Devamı

Ligin üst sıralarına yeniden tutunup tutunamayacağını, uzaklaşan zirveyi takip edip edemeyeceğini belirleyecekti Akhisar karşısındaki mücadele. Hafta içinde Türkiye Kupası’nda geçmeyi başardığı rakibi ligin pozitif, derli toplu ve dengeli ekiplerindendi.


Maçın başında iki takım da birbirini tartarken Galatasaray‘ın kaleye yaklaşamaması, gol pozisyonu olgunlaştıramaması da Akhisar’ın bu dengeli oyunundan kaynaklanıyordu biraz da. Aradığı çıkışı 25’inci dakikada kaleyi bulan ilk topta, şansın yüzüne gülmesi ve “rakip defansın kontrpiyede kalması” sayesinde Umut’la yakaladı sarı kırmızılılar.


Akhisar’ın kendisine gelmesine imkân tanımadan, takımın taşıyıcı kolonu konumundaki Podolski’yle bir gol daha bulunca rahat nefes aldı. İkinci yarı taraftara “Bize rahat nefes almak yasak” dedirtecek şekilde Akhisar’ın golüyle açıldı. Bu noktada Galatasaray’ın gösterdiği refleks belki de maçın kendisi açısından en olumlu hadisesiydi.


SORUNLAR DAĞ GiBi

Isınmaya başlayan suyun kaynamasını engelleyen, Sneijder’in pasıyla ceza sahasında buluşan ve topu yakın direğe doğru yollayan Yasin’in golü oldu. Formundan uzak Semih’in çekildiği sağ bek pozisyonunda çaresiz kalması Akhisar için aradığı gediği açtı ve Ege temsilcisi yeniden maça ortak olmasını sağlayan golü buldu.


Son düzlükte rakip karşısında zorlanan Galatasaray, hücumda etkili olabilecek ataklara imza atsa da “Ha yedik ha yiyeceğiz” tedirginliği yaşadı sürekli.


Umut’un skor katkısı dışında sahaya yansıttığı savaşçı kimliği, Olcan’ın çok iyi bir maç çıkartması, Podolski’nin fırsatçılığı G.Saray açısından olumlu noktalar olarak öne çıktı.


Neticede G.Saray çok kritik bir eşiği zorlanarak da olsa geçmeyi başardı. Galibiyet daha doğru zamanda gelemezdi herhalde ama sorunlar dağ gibi, bu da acı gerçek...

Yazarın Tüm Yazıları