Paylaş
Hani şu “halkı tembellik ve maceraperestliğin kucağına itelemek”le suçlanan dergi.
Geçen hafta Harakiri’den Kutlukhan Perker’le konuşurken, “Ters Ninja’nın da başı dertteymiş” dedi.
Perker’le birini “Ters”, birini “Uykucu”, birini “Tombul” diyecek kadar çok ninja tanımıyoruz; hatta hiç ninja arkadaşımız yok!
* * *
“Ters Ninja” dediğimiz, Ege Görgün tarafından hazırlanan bir web sayfası.
Sinema ağırlıklı, özellikle Uzakdoğu sinemasını, kült filmleri, çizgi romanları vb. sevenlere özel çok güzel bir site (www.tersninja.com).
Pınar Öğünç benden önce davranıp Ters Ninja’nın ve bazı başka sitelerin başının üstünde sallanan tehlike kılıcını dün Radikal’de yazmıştı.
Detaylar için o yazıyı bulmanızı öneririm.
Ama özet geçmek gerekirse...
Bazı yerlerden (internet kafeleri vb.) bu siteye giriş yapmaya kalktığınızda karşınıza “Bu site filtrelenmiştir. (Bıkbıkbık...) çerçevesinde yapılan değerlendirmeler neticesinde (Bıkbıkbık...) aşağıdaki hangi nedenden dolayı filtreleme yapmışızdır bilin bakalım?” şeklinde katır kutur bir resmi ihbar formu çıkar hale gelmiş.
Önerilen ihbar modellerini/seçeneklerini daha önce tanımıştık aslında ama tekrarlamakta sonsuz fayda var: “İntihara yönlendirme/Çocuk istismarı/ Müstehcenlik/ Fuhuş/ Uyuşturucu/ Kumar/ Bahis/ Atatürk’e hakaret...”
Ters Ninja’da bunlardan hangisi var, vallahi aradım aradım bulamadım.
Ters Ninja’yı içine düştüğü ve dayak yeme ihtimali bulunan durumdan kurtarabilmek için bir çare düşünürken Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın “Çaya çorbaya limon neyse, internet de insan için odur derim” demeci geldi.
İnternet hakkında edilmiş bu en özlü sözü ya evdeki modeme ya da bizzat bilgisayarın uygun bir yerine yapıştırmak ve kullanmak isterim o ayrı...
Ama ıvır kıvır nedenlerden dolayı siteler birbiri ardına filtrelenirken şunu da hatırlamak gerekir:
“İnternet limon gibidir; fazla sıkarsanız suyunu çıkarırsınız!”
NOT: “Ters Ninja ne ola ki?” diyenler halen erişilebilen siteye girerse bilgi alabilir. Ama özetle bir klişeyi temsil ettiğini söyleyebilirim. Ninja ne kadar çok rakibe karşı dövüşürse, kazanma şansı o kadar fazladır. Rakip sayısı azaldıkça sopalanma riski artar. Buna ‘Ters Ninca Teoremi’ denir!
Yavrusa’yla kalbimi kazanan vekil
TBMM’de Kamerist/Gençist hareketin önderi dışında sempati beslediğim yeminli vekil sayısı üçtür, bilemediniz beş...
Dünya görüşümü temsil eden bir parti yok, Türkiye’deki siyaset kurumunu sevmiyorum, normaldir...
Zaten Genel Kurul’un da toplanıp “Ühü-ühü, Kanat bizi sevmiyor!” diye ağladığı da yok. Hislerimiz karşılıklı.
Fakat Ankara’da sonuna kadar destekleyeceğim bir vekil daha buldum, paylaşmak isterim.
Ankara’daki yeni adamım AKP Şırnak Milletvekili Mehmet Emin Dindar.
Dindar, Meclis bahçesinde bulduğu bir yavru yarasayı kurtarmış ve bakmını üstlenmiş.
Başparmağın ilk boğumuna sığacak kadar minik bir yarasa.
Dindar, elinin üstüne damlattığı sütle beslemiş “Yavrusa” adını taktığı yarasayı.
Odasında Yavrusa’nın karanlıkta uyuyabilmesi için derme çatma bir karanlık ortam, bir yuva yaratmış.
Ancak bu harika hikayenin sonu biraz hazin.
Çünkü “Yavrusa” kaybolmuş.
Odadaki tüm mobilyaları sökmüş, saatlerce aramış ama bulamamış minik yarasayı Mehmet Emin Dindar.
Çok üzgündü, “Bulana hayal edemeyeceği bir mükafat vereceğim” diyordu izlediğim haberde.
Umarım Yavrusa’yla yeniden yolları kesişir.
Kalbim Yavrusa ve kendi kabineme eklediğim Şırnak vekiliyle beraber.
Paylaş