Paylaş
13 Mayıs 2014’te, Soma’daki faciada (veya katliamda) 301 maden işçisi can verdi ki; “bu alanda” daha büyük bir acı yaşamışlığımız yoktur, umarım bir daha da yaşamayız...
En yumuşak hafızalı olanımız bile o günlerde toplumun yaşadığı üzüntüyü, sarsıntıyı, isyan duygusunu hatırlayacaktır.
Herhalde bu faciayı hatırlayınca “tekme” de gözünüzün önüne gelmiştir.
Yine de hatırlatayım.
O dönemde Başbakan olan Sayın Erdoğan Soma’yı ziyaret etmiş, bu ziyaret sırasında birtakım protestolar yaşanmıştı.
Başka memleketlerden, yüz küsur yıl öncesinden kaza örnekleri verilerek facianın “madencinin kaderi”ne bağlanması vesaire tepkilerin protestoya dönüşmesini tetiklemişti.
Bu ortamda yanından geçen resmi araç konvoyuna tekme savuran Erdal Kocabıyık yemişti “tekme”yi.
HELALLEŞTİK ABİYLE
Başbakanlık’ta müşavir olduğunu öğrendiğimiz genç, takım elbiseli bir vatandaş (Yusuf Yerkel), özel harekâtçıların “zaten” yere yatırarak etkisiz hale getirdikleri Kocabıyık’a vurduğu tekme ile gündeme gelmişti.
Evi basılan, sorgulanan Kocabıyık’ın “provokatör” ve “örgüt üyesi” olarak suçlandığına da şahitlik etmiştik ancak çıka çıka 10 yıllık maden işçisi çıkmıştı talihsiz protestocu...
O dönemde Bülent Arınç bir basın toplantısında tekme atan müşaviri “kibarca” ayıplamış, “Belki bir soruşturma açılır” demişti.
Bir süre sonra Erdal Kocabıyık haber bültenlerinde “Yusuf Abi aradı. Karşılıklı özür dileyip helalleştik. Konu kapandı, davacı olmayacağım” demişti.
Tahmin edeceğiniz üzere bir süre ortalıkta görülmeyen Yusuf Yerkel halihazırda Başbakanlık Müşaviri olarak görevine devam ediyor.
Peki tekmeyi yiyen madenciye ne oldu?
Pazar günü ne olduğunu öğrendik:
“Erdal Kocabıyık’ın Soma Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davada, bilirkişi tespitine göre araçta oluşan 543.44 liralık zararı karşılayacağı öğrenildi...”
‘BABAMA NİYE VURUYORLAR?’
Kocabıyık’ın avukatı Oğuzhan Gezer der ki: “Bu aşamada biz bilirkişi tutanağına itiraz ettik, çünkü bilirkişi tutanağında tutarsızlıklar vardı. Yani tekmenin vurulmuş olabileceği şeklinde net ifadeler yoktu, ihtimalli ifadeler vardı. Yeniden bilirkişi incelemesine gönderilmesini istedik ama bu durumu hâkim kabul etmedi. Mahkemeden süre istedik ama her şekilde bu zararı müvekkilimin yatırması gereklidir...”
Kocabıyık’ın eşi Derya Kocabıyık der ki: “O tekme sadece ona vurulmadı, bunu herkes biliyor. Faciayı yaşayan bütün herkese atıldı o tekme. Çocuğum televizyonda babasının tekmelendiğini görünce ‘Anne, babama neden vuruyorlar?’ diye sordu, ne diyeceğimi bilemedim...”
Ve nihayetinde tekmeyi yiyen Erdal Kocabıyık der ki: “Çok sıkıntılar yaşadım, hatta işsiz kaldım. Çevremdeki kişilerin karşısına çıkamaz oldum. Mahkeme sonucuna itiraz ettik. İtirazımı reddeden mahkeme, bu cezayı bana uygun görmüş. Ben de Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olarak hukuka ve adalete güvenim sonsuz olup bu cezayı öderim...”
KOLAY YETİŞMİYOR
Devlet malına zarar verenin cezası belli, eyvallah...
Ötesi için kararı kestirmeden vicdanlarınıza bırakıyorum; üzmeyelim Yusuf Yerkel’i daha fazla di mi?
Böyle başbakan danışmanı kolay yetişmiyor memlekette!
Paylaş