Rolling Stones’un yıkılmayan koalisyonu

KOALİSYON mu dediniz?
Türkiye’de konuştuğumuz, tartıştığımız şekliyle çok alakasız gözükse de, özünde “dünyanın en büyük koalisyon dersi” olan Rolling Stones’a dönüp bir bakın isterim.
Geçen hafta Instagram hesabımda Rolling Stones’un gitaristi Keith Richards’la davulcusu Charlie Watts’ın bir fotoğrafını paylaştım.
Rolling Stones’un 15 farklı stadyumda sahneye çıkacağı yeni ABD turnesinde, Pittsburgh’da konser veriyorlardı.
Mick Jagger ve Keith Richards’ın 72, Charlie Watts’ın da 74 yaşında olduğu düşünülürse “en azından takdir etmek” gerekir.

*

Henüz 20’li yaşlarına bile gelmemişken bir tren istasyonunda karşılaşmaları ve Mick Jagger’ın elindeki plaklar (Chuck Berry ve Muddy Waters) üzerine laflamaya başlamalarıyla doğmuştur grup.
Aslında çocukluk yıllarından tanışıklıkları vardır fakat bu karşılaşma kimilerine göre “dünyanın en büyük rock’n roll grubunun” doğuşunun müjdecisidir.
Grupların izci gibi aynı takım elbiselerle arz-ı endam ettikleri müzik sahnesine “uzunumsu saçlı”, “yaka bağır ayrı yerde” şekilde dalan ve “her ebeveynin kâbusu” sözler söyleyen bu genç adamlar önce Britanya’yı, sonra ABD’yi ve nihayetinde dünyayı sallar, yuvarlar.
Çok mu iyi anlaşmaktadırlar?
Elbette hayır.
1962’den beri yani 53 yıldır beraber çalan ekipte Jagger ve Richards’ın yol ve zaman boyunca “mutlu, seviyeli” bir ilişki içinde olduklarını söyleyene yerlerde filan yuvarlanarak kahkahalarla gülerler.
Müzik tarihi boyunca bu ikilinin yaşadığı kavgaların milyonda birini yaşayan grupların bir daha toplanamayacak şekilde dağıldıkları biliniyor.
İki kuvvetli, başına buyruk karakterden bahsediyoruz.
Her grubun yaşadığı türden çalkantılar (müzikal anlaşmazlıklar, maddi çatışmalar vb) bir yana aralarındaki ego savaşları hiç kesilmeden sürmüştür.
1980’lerin ortalarında beraber albüm yapsalar da turneye çıkamayacak hale geldiklerinde Keith Richards “Üçüncü Dünya Savaşımızı yaşıyoruz” demiştir.

*

Karışık gönül işleri yıkmamıştır grubu.
Kavgada söylenmeyecek sır ifşaları (Keith Richards, otobiyografisinde hem Jagger’ın sevgilisiyle birlikte olduğunu söylemiş hem de arkadaşının cinsel organının boyuyla ilgili ‘hakaret’ kabul edilecek yorumlar yapmıştır) yıkmamıştır grubu.
Herkese “Bu son herhalde” dedirten turnelerden, solo kariyer hamlelerinden, uzun ayrılıklardan, kanlı bıçaklı kavgalardan sıyrılıp bugüne ulaşmışlardır neticede.
Bu koalisyonu “para için” sürdürdüklerini söylemek mantıksız. Çünkü ikisinin de çok ama çok zengin oldukları biliniyor, ihtiyaçları yok.
Bu koalisyonu “şan ve şöhret için” sürdürdüklerini söylemek mantıksız. Çünkü 250 milyon albüm satan, binlerce konser veren, gerçek manada bir efsane olan grup dünya döndükçe tanınacak.

*

Peki nedir 70’li yaşlarında ilerleyen bu adamların koalisyonunun sırrı?
En iyi cevabı sanırım meşhur şarkıları verecektir: “Biliyorum, bu sadece rock’n roll; ama n’apim seviyorum be abi!”
2 yaz önce Londra’da, Hyde Park’ta seyrederken yorulmuştum elemanları; sahneye çıkıp yalandan performans da yutturmuyorlar yani.
Saatlerce dev sahnede koşup duran Mick Jagger, hâlâ konserde çalarken sigarasını tüttüren (zararlıdır!) Keith Richards sadece ve sadece “istedikleri, sevdikleri ve sevenlerine saygı duydukları” için sürdürüyor olabilirler bu koalisyonu; başka açıklaması yok!
Yazıyı bir de haberle düğümleyelim...
Grubun Londra’da ilk yıllarında beraber yaşadığı ve takıldığı Kings Road’daki Saatchi Gallery önümüzdeki yıl dev bir Rolling Stones sergisine hazırlanıyor.
“The Rolling Stones Exhibitionism” adındaki sergide umulan ve umulmayan pek çok obje ve yenilikle grubun tarihi sergilenecek.
İlgilenenler Nisan 2016-Eylül 2016 arasında Londra’ya kapağı atmayı şimdiden planlasın...

(NOT: Küçük bir ‘müzikal seyahat’in dönüş yolunda olacağım için salı günü yokum, şimdiden affınıza sığınırım.)